Cumartesi, Ocak 16, 2010

Sanal aşk olmaz ama sanal seks olur öyle mi?

Herhangi bir kelimenin başına "sanal" kelimesini getirince sanki önemsiz olduğunu düşünmemiz lazım gibi bir hisse kapılıyoruz, buna kodlandık; ne dedin? sanal mı dedin peah!

Mesela şu benim yan tarafta geleni karşılayan, gideni uğurlayan profil yazımda ne diyo?
"Bırak ansiklopediler senden bahsetmesin, popüler olma, 2150 yılında Google’da adın çıkmasın, üst geçide ismini yazmasınlar. Ah ne gam" yani burada vermeye çalıştığım toplumsal; sen giderken ben dönüyodum mesajı ne? " abi ne kadar önemsiyosunuz sanal alemi ya? çıkın dışarı bi gezin, bi hava alın, insanlarla sohbet edin karşı cinsi kesin, sevişin tepişin" diyorum(bak baaak) Sonra onu bi daa okuyup kendime diyorum ki "hadi ordan emayesi kavlamış tencere! Kalmadı ki artık sanallar bu tarafa, gerçekler şu tarafa, fasulyeler akşamdan suya diye bi ayrım, neyin cakasını satıyon? kendine gülse birsel! Ki insan kesinlikle kendine gülmeli.

Sanalda peydahlandığından olsa gerek sanal aşk için çok yapıyoruz o küçümseyici nenem surat ifadesini. İnternette biriyle aşk yaşıyorum de bakalım kaç kişi " ayyyy ne güzaalll" der, hiç! Ama şunu diyen mutlaka çıkar "ten tene değmeden aşk olurmu be" Çocukluktan alıştık tabi logo birleştirmeye, illa iki ayrı parçayı uygun deliklerinden ve çıkıntılarından birbirine takacağız, öyle biri dağda biri bağda duran iki uzak parçaya isim konmuyor oysa birleştirince hemen isimleniyorlar "anne bak tren yaptım" Dur bi ya masmasum logoyu bile cinsel fetişime alet ettim, seks shop açacak olsam barbi bebekleri kimbilir ne diye satarım.

Fakat bakıyosun sanal seks diyince akan sular duruyor, akan suları durdururum diyen 1 milyar kişi bulabiliyorsun. Teeee 900'lü hatlardan beri bir insan evladı da çıkıp "la ten tene değmiyo hırboo habarın yoh" demedi. Yooo hırbonun haberi var bişeyin bişeye değmediğinden, ama neydi? Ah ne gam! İsterse telefondaki hatun 85 yaşındaki kraliçe elizabeth olsun, elizabet için gereken tek şey herhangi bir elizabetin sesi/görüntüsü zaten.
internete bakıyorsun porno sektörü internetin bir numaralı kazanç kapısı, en çok tıklanan sektörü. Ee şimdi kaçınızın teni internetteki porno sektörüne değdi? Hanginiz karmen elektra'ya sahiden tıkladı? (tıklamak ne güzel kelime ya, her yere yakışıyo) Tıklayamıyo ama tanımadığı sektör temsilcisi neredeyse yok. örnek: Esra adıyla facebook'da profil açan bir kızın aslında denise milani adı verilen bi porno yıldızı olduğunu memelerinden tanıyıp, 3o bin kişi sıraya giriyo şey yapmak için yani hayranlığını belirtmek için. ( esra burada tıkla onu)

Demekki aşkdan daha meşakkatli, daha tensel, uzuvsal işlevler isteyen bir eylem gayette sanal sanal yapılabiliyor. Hatta eskiden mektupla seks yapıldığını bile duymuştum ve dahası dedemlerin anlattıkları hikayelere göre dedem ağrı dağına kurt avına gitmiş ebemin köyüne dumanla "gız avrat derhal soyun emceklerini sıkı sıkıver hele, ben guduruyom" yazdığı, bu sebeple ebemin babası tarafından dönüşte kıçından vurulduğu söylenir.

Peki niye sanal aşkla bu kadar gırgır geçiliyo o zaman? Sanal seks ve sanal aşk arasındaki bu ayrımcılığın sebebi ne? Aşk belki şöyle yüzdeye vurduğunda yüzde 70 şehvet içeriyor olabilir ama eminim o kalan yüzde 30 duygusal etki bu yüzde yetmişi döver. Daha güçlü manevi bir içeriği var. Binlerce kilometre uzaktaki birini arayıp bulan gizli bir frekansı izliyor aşk. Onu ne televizyon ne radyo dalgaları yakalayabiliyor. Aşk kendine ait rotasında fiziksel kaygısı olmadan dolanıp duruyor. Sevilen insanın sevenle sevişip sevişemeyeceği ihtimalini hesaplamıyor yada birbirlerine uyup uymadıklarını, mesafelerin kaç zamanda kapanabileceğinide, bunları hesaplayan hep insanlar. Hesaplamayın bunları.

sonradan bi ıptıs: sanal aşk yaşamak o kadar utanılası ve ucuz görülmüşki sanal sevgililer bunun etkisiyle kendilerine bile aşklarının türünü itiraf edemiyor ve sık sık birbirlerine "bana sanal aşkım deme!diye çemkirebiliyor. ece temelkuran'da yazmış sanal aşk hakkında.

53 yorum:

  1. bu konuda en fazla karşı tez de şudur, " sen aslında o hissettiğini sandığın şeyleri hissetmiyorsun, kafanda yaratıyorsun"... ulan dümbelek, kıtıpiyos..bu kafa benim kafam değil mi.. kafam da öle her önüme gelen insana birşey hissetmediğime göre birine karşı birşeyler hissediyorsam vardır o kafanın da bir bildiği.. kaldı ki bence aşk aşktır.. sanal ayırımı yapan ve ağız burun büken herkesi oturt o klavyenin ve monitörün başına oturt, sonra da izle keyifle kuaför çırağına ve ya 85 kilo kilo sıdıkaya aşık olmalarını...

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar güzel bir konu olmuş bu =) Günümüzde gerçek / sanal hayat diye bir ayrım kalmadı.Pekala internetten tanıştığınız biri ile beraber olabilirsiniz.İnternet bir şeylerin başlangıcı olabilir.Kaldı ki artık internette sosyallik tanımına girmeye başladı.

    YanıtlaSil
  3. sesim eko yapmışşş:))) bi kere hatasız bir yorum yapsam 1 kere yaa..edit istiyorummmm:))

    YanıtlaSil
  4. budur :)

    bu konuda tamamen seninle aynı fikirdeyim fakat bu kadar açık seçik ifade edemezdim sanırım.

    bana öyle geliyor ki erkeklerin - kadınların inadına yaparmış gibi ısrarla - aşkla cinselliği ayrı sınıflara sokma çabası var bunun temelinde biraz.

    YanıtlaSil
  5. yeso onlar aşkı kafada yaratılabilen bişey sanıyor olabilirler kafayla ne alakası varki aşkın.
    ben sanalda aşık oldum ve gerçek aşkdan hiç ayrımını yapamadım hatta bilemiyorum ama daha çok acı çektim sanki, çünkü uzakdı çünkü damarlarımız şu kablolardı, telefonda o kadar özgürlük vermiyor falan neyse işte..

    YanıtlaSil
  6. daha fazla acı vermesi konusunda haklısın..nedenini bilmiyorum ama çok doğru tespit... sanırım sanal aşk dedikleri şey önyargı ve takıntılardan uzak olduğu için hafifletici nedenleri olmuyor ayrılığın.. sadece acı kalıyor geriye.. herkes yaşamıştır ama itiraf eden çok fazla olmaz..

    YanıtlaSil
  7. Aslında bu birazda netin insanlar arasında yeni yaygınlaşmaya basmasıyla alakalı gibi..

    Bilmiyorum yada ben yeni mi farkettim bilmiyorum ama eskisine göre internet son 2-3 yılda daha çok yaygınlaşmış bir durumda..

    İnternet bize kötü olarak lanse edilmiş, onula ilgili herşeyide kötü olarak algılıyoruz.

    YanıtlaSil
  8. harika ..aynen katılıyorum dediklerine:)

    YanıtlaSil
  9. Gözünün önünde her an duran adama aşık olmak çok daha kolay.. Bence cidden aşkıaaam yha sni sefiorm :* yapmaktan ziyade bir şeyler hissettirebiliyorsa şu dokunamadığınız adam.. Bitmiştir.

    Hem kim gerçekten aşkı tattığını iddia edebilir ki? Bizim ilişkilerimiz diğerlerine ya çok sıkıcı, ya çok sıradan, yada çok cıvık gelir ama herkes aşığım der. Ben şu ana kadar hiç kimsenin ilişkisine işte aşk! demedim. O yüzden beğenmeyecek eleştirecek olan kasmaz.. Sanala da reele de bir ton laf sayar birlikte olduğunu yontulmamış oduna bakmadan.

    Oh içimi döktüm :)

    YanıtlaSil
  10. Bizler galiba aşk ile sevgi kelimelerinin anlamlarını birbirine karıştırıyoruz yada bunların anlamları herkese göre farklı.
    Aşk bir heyecan, kalıcı olmayan bir delilik duygulanımı ve içerisindeki cinsellik oranı sevgiye göre inanılmaz yüksek. belki de aşın içindeki cinsellik yüzdesi %70 falan. Durum böyleyken internette aşk da yaşanır seks deama sevgi deyince orda durmak lazım. sevgi emek ister, birlikte zaman geçirmek ister, kavga ister, paylaşım ister......
    internette herkes birbirine duymak istediklerini söylerken bu sanal aşklar kaçınılmaz. Aşkın olduğu yerde seksden sual olunmaz. Sanal yaşam bu kadar içimize kaçınca bunların olması normal. de....sonumuz neolcek bilmem siminya.
    ama sanal seksin de sanal aşkın da gerçeğinin yanına yanaşamayacağını düşüyorum. onlar aşk yaşadıklarını ve zevk aldıklarını sana dursunlar.

    YanıtlaSil
  11. Simincim;

    Sanalda aşk olmaz mı?..
    Kim demişse, yaşamadığı için demiştir, bana göre..
    Ben yaşadım ve blogumda da yayınlamıştım hatta..
    Belki hatırlarsın sen de..
    Bundan 10 sene önce ve 16-17 yaşlarındaydım o zamanlar..
    Hiç yüz yüze görüşmedik ve görüşemeden de ayrılmak zorunda kaldık..

    Okumak isteyen için, İlk sanal aşkım.. tıklayınız..

    İlk sanal seks yazını da başka bir yerde yazmıştım..
    O yerde yönetici olunca, sildim sonra o yazımı..

    İnternet olmadan önce de, kağıt kalem vardı ve insanlar orada halledebiliyordu, bu işleri..
    İnternet biraz daha kolaylaştırmış oldu..
    Bu kadar.. :)))

    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  12. birine beddua etmek istiyorsan, "sanal aşk bulasın" de.
    (tecrübe speaking)
    bence de, aşkın sanalı, kanalı olmaz. mesela bak, aşkın banalı olur. o da gerçek hayatta sanki çıkmıyor mu da internetten çıkınca "sanal aşk tü kaka" oluyor. genelleme manyağı o insanlar zalım, o insanlar hayın.
    o değil de, siminya evlen benimle. (oha!)

    YanıtlaSil
  13. Seksin sanalı mı olurmuş arkadaşım, tövbe tövbe...

    Aşkın sanal alemde başlama olabilitesi yüksek fakat illaki gerçek hayataki yerini zamanla alması kaçınılmaz çünki aşk engel tanımaz derler ya o sebepden.

    YanıtlaSil
  14. Seksin sanalı mı olurmuş arkadaşım, tövbe tövbe...

    Aşkın sanal alemde başlama olabilitesi yüksek fakat illaki gerçek hayataki yerini zamanla alması kaçınılmaz çünki aşk engel tanımaz derler ya o sebepden.

    YanıtlaSil
  15. Artık işin sanal boyutu aşıldı sanırım. kaçıncı sanallıktan bahsediyoruz ki. yani bir gerçek siminya (ya da melahat var) sonra bir sanal siminya (populer kızımız) var pek bir hayranı olan. sonra sanal siminyanın bu kadar sevgi yeter deyip bir köşede sessiz sakin yarattığı başka bir sanal karakeri var. hani romantik bir kız, uslu, azıcık kur yapılınca mahcup mahcup gözkapaklarını kırpıştıran. sonra bir de bu kızın arada dellenince erkek bloglarına dadanan neriman abla modeli var...
    sanalın da sanalı çıktı yani. yoksa aşk zaten kendi başına sanal birşey olarak değerlendirilebilir. aşka dokunamadı insanlar hiçbir zaman, yüreklerindeki sızıyı alıp ellerine gösteremediler ama yürek hep sızladı. sanal aşk yaşadığı söyleyen insanın gözlerinden damlayan gözyaşı gerçek değil mi...

    YanıtlaSil
  16. Paso klişelerin izinde gidiyoruz. İnternetten aşk olmaz diyen kimseler hiç mi beklemedi msn in yanıp sönen ışığını,icq'nun aaa ooo sunu ya da mirc chatlerin özel odasını. Bunu inkar etmek kimseyi elit yapmıyor. Sonuçta herkes aynı bokun soyu...

    Burada olmayan şey sadece kendimizle alakalı. Gururumuza yediremiyoruz "netten buldum" demeyi.Sanki nete takılan herkes ya orospu ya kro.

    Oysa aynaya da bakmak lazım.İtiraf edilmeli ki nette olmadığımızı oynamak işimize geliyor. Özgüven,sonsuz bi seksapel ya da yakışıklılık,hiper kültür... Sonuçta aynı kıçını kaşayan toplumun aynı kadınla erkeği.

    Ben hayatımın aşkını nette buldum. Gerçekten isteyince samanlık da seyran oluyor msn'de :) Biz gerçek hayata çevirip evlenmek için adım attık.

    Son olarak yazara not: Başlığı görünce aha dedim "siminya döktürür bu konuda" (aha demedim belki ama kaşlarımı havaya kaldırdım.Hem kim "aha" der ki durup dururken?) Sanki çok dolu olduğun bi konuya girişip yarısında sıkılmışsın gibi olmuş. Güzel okunur ama öyle biraz. Bu yapıcı eleştirimdi.Özüme dönersem;

    Az özen göstersene sülalesini dürttüğüm!! (dürtmek bildiğin dolmusta para uzatmak için yapılan var ya o)

    YanıtlaSil
  17. karikatrde süper olmus ahaha ahahaha

    YanıtlaSil
  18. esra yani namı nam denise ablayı bir aydır heryerde reklam ettim altuğ dahada ederim kıskanıyorum denise'i :) arzu o yazını okumuş yorum yazmıştım zaman sanal aşıkların birleşme zamanı!
    elalemin akıllısı, ben evlenmeye karşıyım ama seni kırmamak için evcilik oynayabilirim, evin erkeği ben olurum söyliyim hahah

    ibo ne diyon sen lan iyice bölünmüş kişilik ettin beni güğüm surat

    ya korhan yazıyı yarım bırakır gibi yaptığımın farkındayım ama sence bu konu hemen bitecek bi konumu? bunun dalgacılara çemkirme kısmı var, sonra sanal aşıkların utanmaktan kimseye söyleyememe halleri var, msn de veya chat odalarında birbirlerine kalp yollayınca mutlu uyuyan binlerce körpenin çığrışları falanı filanı

    daha uzardıda uzardı bu kutsal meselem hem bide alışverişe gidecektim indirim gördüm bi mağazada ondan bırakıp kaçtıydım :D

    bide son..karnı lahana gazı ile dolmuş bidon göt baarma bana!!

    YanıtlaSil
  19. eskiden sanal - gerçek ayrımı yapardım ama şimdi eminm ki sanal ez az gerçek kadar gerçek...

    internet üzerinden yaptığımız iyi şeyleri ve de kötü şeyleri biz canlı canlı yapıyoruz.. irademizle bilinçli bir şekilde yapıyoruz.

    gerçek kadar canlı.. gerçek kadar kıpır kıpır... neredeyse...

    yani sanal aşk ve sanal seks bana hala banal geliyor...

    olmaz demiyorum... yolda yürürken.. gördüğü 10 karşı cinsten birini yatakta hayal edenler varken... otobüste orda burada hafif bir çarpmadan orgazm zevki çıkaran manyaklar varken... pekala internette bundan daha fazlası olabilir

    ve ya

    kendine gülümseyen, ufacık bir samimiyet gösterenlere ve ya tesadüfen bir kaç saniye gözgöze gelmeyle aşık olabilecek kadar aşka açık milyonların olduğu şu dünyada internet aşkları da pekala olabilir... ama bunun için biraz meyilli olmak lazım..

    sonuç olarak neticelenebilme ihtimali oldukça az olduğu için bana basit geliyor...

    en azından ben aşık olduğum kızın gözlerinin içine akabilmeyi, ellerini tutarak ruhumu eritebilemeyi isterim...

    kilometrelerce ileriden bir elekt-roman(ye)tik bir dalgayla gönderilen bir :) işareti beni kesmez... yani...

    YanıtlaSil
  20. Gerçek hayatta bile insanları etiketlemeyi seven bir toplum olarak sanal dünyadaki kişilerin orospu veya abaza erkek kategorisine koyarak yaşamaya alışmışız biz. Lan sanaldan karı mı çıkar alayı kaşar, yatcan kalkcan diyen bir zihniyetimiz var bizim. O yüzden sanal seks caiz sanal aşk tüüü kaka.

    Sen adam gibi sitelerde dolaşmazsan, girdiğin yerler arkadaşlık sitesinin ötesi olmazsa, gerçekten paylaşım yaşayacağın insanlarla diyolog kurmazsan herhalde en malları seni bulur.

    Ben dünyada kimseye değişmeyeceğim bir insana kavuştum sanal ortam sayesinde. Kendisi de yorumlamış yukarıda zaten. Herkes duyunca burun kıvırdı ama o burun kıvıranların hepsi ağzı bir karış açık, hayran hayran bakıyor ilişkimize.

    YanıtlaSil
  21. sanal manal her türlü gideri var : )

    hahaha : )

    YanıtlaSil
  22. yıllar önce internette tanıdığım bi arkadaşım diyip dururdu, sanal yalan sanal yalan diye. sonra bi gün de sanal yüzünden üzülmekten bahsettiydi. dedim, e sanal yalandı? dedi, sanal yalan da duygular gerçek. sanalda hiç bi halt olmaz belki ama aşk olur. en mümkün şey bu. olmalı mıdır dersek, olmamalıdır. ama olur bazen.

    YanıtlaSil
  23. Çok güzel yazmıssın Simiiim :D Bu arda VodviL'in yorum Küfkedisi'ninkine ne kadar tezat olmuş kıs ahaha :D tamam sustum :XXX

    YanıtlaSil
  24. sanal aşk demeyi bırak internetten tanıştığını itiraf etmeye utanıyor insanlar.

    ama ne kadar ironiktir ki çevremdeki insanların minimum %40ı sevgilisiyle internet üzerinden tanışmış, görüşmeye başlamış insanlar.

    "hatun kaldırmak" deyimi, "internet çapkınlarına yem olmak" ifadesi, "olm abazan mısın internetten hatun mu kaldırcan?" sözü ve en son olarak da "internetten tanıştığı kişiyle buluşmaya gitti. cesedi bulundu" şeklindeki üçüncü sayfa haberlerinin toplumda yarattığı baskı yüzünden söylemeye utanıyorlar insanlar "sanal aşk"larından. yoksa ten tene muhabbetinden değil.

    tabi bence :)

    YanıtlaSil
  25. siminya resme çok güldüm, aynısından yaşadım çünkü. :) çok komikti, ben gitmiş yatmışım yatağa, kocam bilgisayardan not çıkartıyor sanıyorum. uyandım baktım gece 3 olmuş adam hala yok yanımda.. sinsi sinsi içeri gittim bi baktım youporn açık bizimki de gözleri bereltmiş ekranın içine girmiş :)) aneamm napiyimmm ben, nirelere gideyimmm, kafamı hangi duvarlara vurayımmm ya da hiçbi şey yapmiiim mi bilemedim. kalktım gittim yattım tabi. ama içim bi acıdı, kalbime böyle en kocamanından bi yumruk yemişim gibi.. sonra sabah kalkıp şekil yaptım tabi. böyle bi çalımlar, bi polümler.. gördüğümden haberi olmadığı için karşı trip yapınca her şeyi biliyorum dedim, bastım gittim işe. :) sonrasında kendime bi dolu kozmetik ürünü, kendimin para vermeye kıyamacağı şeyler aldırdım hediye olarak. yine takipteyim şöyle sanal bi şeyler yaşasın da ben de kıyafet filan aldırayım diye ama bilgisayarın yanına bile yaklaşmıyo.. :)
    yazı da çok hoş olmuş. ellerine kollarına sağlık.

    YanıtlaSil
  26. hiç bi aforizma beni, "iç güdüsel haykırışımın, dışçıkısal höykürüsü" kadar sarsmadı. sarsmaz da bu saatten sonra..

    YanıtlaSil
  27. bence cogu sanal ask, en gercekten daha gercek.. Cunku herhangi bir cikar gözetmiyor. hesapsizca , butun o uzakliga, görusememeye, ten tene olamamaya ragmen yasaniyor.

    YanıtlaSil
  28. ben bayıldım yazınıza no problem ;)

    YanıtlaSil
  29. Fazla katılamıyorum bu duruma o zaman ne oluyor biliyor musun?
    Sanal ihanetlerde aynı oranda kolaylaşıyor. Bunu sanal dalavareler,sanal kıskançlıklar, sanal cinayetler ve sanal intiharlar kovalıyor.
    Sonucu, gerçek yaşamdan dahada karmaşık sanal sorunlar, sanal çıkmazlar.
    En azından gerçeği elinle tutup çözebilirsin.

    YanıtlaSil
  30. Aşk'a lafım yok ama bir an önce gerçeğe dönüşenine.

    YanıtlaSil
  31. Herseye gideri var diye bakan delik dürtücüler olmasaydı sanal aska okdim ak.
    Kadını kızı makarna süzgeci sanıyor bunlar heral!

    YanıtlaSil
  32. Aynı rüyayı görmek için aynı yatakta uyumaya gerek yok-ki!

    YanıtlaSil
  33. şimdi sanal aşk neden olmaz, eskiden biri birini beğenince aylarca görmezdi, elini tutamzdı sevişmezdi zifaf gecesine kadar, haliyle bu am ve sik sorunları dışında bir duygu yoğunlaşması yaratyordu, sevgilinin amına duyulan bedenine duyulan özlem, yüüzne gözüne gülüşüne aks etti haklı olarak yeni dönemde böyle bişi yok, her an ulaşma imkanı var, her an görme... haliyle sadece görünmez olaylar ve pozisyonalr üstüne hayal gelişiyor, yani aşkın olmaması seksin olması bu açıdan doğal...

    YanıtlaSil
  34. büyük ihtimalle kendine en sanalından aşk yaşamak için bir eş buldun. bu arkadaşında yorumlarda başlayan aşkınız, elektronik postalarla ateşlendi ve msn gibi anlık iletişim programları vasıtasıyla meyvelerini vermeye başladı :) bu konuda birilerine bir şeyler mırıldandığında onlar tarafından tuhaf bir eziklik hissettiğin için bu konuya el attığına inanıyorum. yoksa blog aleminin sıdıka'sı bu konu hakkında böyle bir yazı yazmazdı.

    sanal seks olayı büyük ihtimalle sen doğmadan önce vardı. sadece internet vasıtasıyla yapılan bir eylem değildir. zaten elin ecnebisi bu faliyeti telefonda yapardı. birinin eli zikinde diğerinin eli kukusunda birbirinden kilometrelerce uzak çiftler bu şekilde mastürbasyon yapıyordu. ama bu yöntem bizim abazan kitlemiz tarafından öğrenilince boku çıkarıldı.
    gelişen teknoloji sayesinde iletişim aygıtları arttı. ilk başta internet erişimyle anlık iletişim programları vasıtasıyla hiç birbirini görmemiş iki kişi sanal seks yapmaya başladı. bu şekilde mastürbasyon acayip zevk veriyordu. çünkü kadınların bu yaptığı gizli kaçamak ne orospuluk oluyordu(at gözlüğüyle bakmaktayız) ne de başkaları tarafından yakalanabiliyordu.

    porno sektörüne laf yok çünkü kendisi mastürbasyon için görsel malzeme sağlamaktadır. dünya'nın en çok gelir getiren sektörüdür ve gelişmelerle daha geniş kitleye daha kolay şekilde hitap etmeye başlamıştır. hiç bir porno hayranı tutup video kaset yuvasını zikmeye çalışmamıştır. yada aldıkları poşetli dergileri rulo yapıp kukusuna sokmamıştır.

    sanal aşk dediğin olayla daşşak geçilmesinin en büyük sebebi birbirini hiç görmemiş iki kişinin sadece klavye/kamera eşliğindeki anlaşmasından dolayıdır. aşk dediğin olayda partnerinin her ayrıntısına dikkat edersin. sen ter konusundan hoşlanmaya blirsin ve kokuyu hissedebilmek gibi bir teknoloji evlere girmediği için karşındaki kişinin ter kokup kokmadığını, ayak konusunu hissedemezsin.
    okulda çok hoşuna giden erkeği gözetlerken elemanın burnunu karıştırıp çıkan malzemeyi yalayıp yuttuğunu görsen ne olurdu? büyük ihtimalle gözündeki bütün karizması çizilir ve ona olan aşkını rafa kaldırırdın. ama klavye/kamera eşliğindeki aşklarda bu tarz fiziksel olayları/detayları hiç bir zaman gözlemleyemezsin. işte bundan dolayı sanal aşklar daşşak malzemesi olur.

    YanıtlaSil
  35. yani sen şimdi konuyu çözdün mü aklın sıra nebiliyim ne tutucu kardeş, o zaman aslında anlamamışsın bence...

    bu yorum neden yayınlıyorsun simim ya?

    YanıtlaSil
  36. sanal seks olsunda sanal aşk olmasın evet :Pp

    YanıtlaSil
  37. sürüden.a.k. ya neden yazamıyacakmışım alla alla :)) sıdıkalarda bazen böyle şeyler yazabilir!
    sanal seks sanal aşkdan daha kolay diyorsun yani, ya belkide kişinin hangisine daha çok ihtiyacı olduğuyla ilgisi vardır. bu konuda çok ahkam kesmeninde alemi yok, duygulara gem vuramıyorsun.

    malik, yıkıcı tutku bana karşı bi hakaret etmemiş kendi fikrini yazmış oda öyle bakıyor bu olaya ne diyimki?

    YanıtlaSil
  38. Sanal seksi sanal aşkla eşleştirmeye çalışıp boş yere "ben aslında bu blogu kendime sevgili bulmak için açmadım" mesajı vermeye çalışmasak. Herkes Ankara varoşlarından çıkmış bu modernize olma halinizi anlayabiliyor çok şükür.

    S.S.A.Y.

    YanıtlaSil
  39. Ankaranın neresindensiniz?
    Tarzınız kızıma benziyor da...
    Zeugma hanımefendinin bloğunda
    geldim de...

    YanıtlaSil
  40. AŞKIN KENDİSİ ZATEN SANALDIR
    Aşk fiziksel bir olgu değil bir beyin hastalığıdır.Bir şey yada bir başkası için beynini işgal edip başka bir şey düşünememe halidır.bunun örnekleri tarihte vardır.aşk hikayelerınin çoğunda birliktelik yoktur yada birliktelikten sonrası.sexle alakası yoktur çünkü aşklar insanlarla sınırlı değıldir.

    YanıtlaSil
  41. Seninde dediğin gibi, temas olmadıktan sonra, başına "sanal" sözcüğü getirilse dahi, onun adı asla seks olamaz.

    Sanal aşkmış, sanal seksmiş, bunlar ergenlik dönemine yeni girmiş çocuk ya da çocuk ruhlu adamların/kadınların cinsel tatminlik arayışlarıdır.

    Öyle uzaktan uzağa seks yapılsaydı ne dumanlar tüterdi peeh..

    YanıtlaSil
  42. hand solo, sanamı soracam ne tür bir mesaj vermem gerektiğini beh beh beh. kendi fikrini herkesin fikriymiş gibi söylemekde ayrıca düşündürücü, ne kadar didaktik bi tavır


    Jivago, mamak'lıyım

    YanıtlaSil
  43. sanal sex, sanal aşk ikilemine tutunmuş yazının gubudik hatta belden aşağısının talim ve terbiyesine fazla bel bağlamışlığın sureti akıyor yazıdan...

    ebesinin ve dedisinin bir yerlerine gönderme yaparak sex hayatına başka bir bakış açısı mı yapılmak istenen? amaç ne?

    sanal söylemler belden aşağısından bir adım öteye gitmiyor velhasıl...

    YanıtlaSil
  44. Söylemeden edemeyeceğim. Tarzınız aynen emmimin küçük oğluna benziyor. O da sabahtan akşama seks soks düşünen bi otuzbircidir.

    YanıtlaSil
  45. kim ben mi emmin oğluna benzeeyom :D

    YanıtlaSil
  46. Evet aynen emmimin oğlu İsmail gibisiniz adeta.

    YanıtlaSil
  47. eğer sanal alemin başına "ben şimdi oturayım, bir manita yapayım" diye oturmuyorsak, sanal aşkın olabilitesi var, tabii karşımızdakini çok iyi tanıyorsak.
    ama bu tür ilişkiler karşıdan aşırı eleştiriye maruz kalır hep maalesef.
    oysa ki sanal alemi bir amaç olarak değil, araç olarak görürsek böyle şeyler olabilir. otobüste tanımadığın bir insanla tanışmak ne kadar mantıklıysa sanal alem de o kadar mantıklı, ama eleştirilen taraf hem sanal alemli ilişkiler olur nedense.
    teşekkürler yazın için.

    YanıtlaSil
  48. ya aslında toplum bu mevzuu baya aitı biliyon mu ortaam, biz geldik 30 lara, yaşıtımız gebermemiş eşşek kalmadı köyde. artık sanal alem hangisi reel hangisi birbirine girdi çoktan. misal ben, ben gerçek değilim, hakkı süha diye biri yok ama gerçekte varolan ben yani bu hakkı süha lavuğunu yazan herif, sanal alemden tanıştığı biriyle epeyimdir beraber, aşık maşuk falan filan. bi de ilk sıralar partiydi bilmem neydi uyduruyorduk tanışma hikayesine ama şimdi gayet rahat söylüyorum fesbukta buldum diye.
    sanal seks de artık bi süre sonra reele dönüyo ki, millet profile önce sanal sonra reel yazmaya başladı. hatta geçenlerde bir hesap yaptım, bilmiyom bloga yazdım mı yazmadım mı ama ben yediğim ekmeğin ve kırdığım cevizin, efendime söyleyim, okşadığım gıdığın, sonra efendime söyleyim, gıdıkladığım göbeğin çoğunu sanal alemden buldum. hani kafanda mafanda ama artık gece kafanda, arada kablolar filan var ama ertesi gece aradan su sızmıyor. birbirine girdi yani. neyse, ben bazen karıştırıyorum lan hangisi bendim diye. bigün gerçek ben olarak yazacam bloga diye altıma sıçıyorum, kişiliğim bile bölündü lan, beyin çamcıklaması geçirecem diye tırsıyorum.
    ya siminya, sen hiç sanal bi karakterle kahve içtin mi? (bu bir teklif mi?) :)) bak misal yazdım ayaküstü sanal sanal..

    YanıtlaSil
  49. bi ara aşka karşıydın sen.

    YanıtlaSil
  50. daha düne kadar bana ayılıp bayılan çocuğun onyedi yaşında olduğumu öğrendikten sonra mesaj kutumum 20'li rakamlardan eksilere düşmesinden sonra bu yazı fıs kaldı biraz.

    YanıtlaSil
  51. bir ara karşıydım aşka, sonra yine karşı olcam ama şimdi değilim işime geldikçe işte :L

    YanıtlaSil
  52. AŞK AŞKTIR BENCE..SANALI YOKTUR BELKİ AMA ACISI ÇOKTUR BE SİMİ :((

    YanıtlaSil

Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum

     Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...