Perşembe, Şubat 25, 2010

Az daha görüntüle

İnternet müfettişinin biri prensiplerini sıralamıştı "bir siteye girince önce o kişinin hakkımda bölümü var mı ona bakarım, eğer hakkındası yoksa derhal çıkar giderim!!!!" Az kalsın elin sitesinin hakkında bölümü yok diye kendi bilgisayarını balkondan atacak, o kadar içlenmiş, ünlemlerle bezenmiş.
Tıpkı "last fm üyeliği yoksa yüzüne bile tükürmem, linkemind'e gelmezse polise ihbar ederim, finlandiya usulü barbeküde balina yememişse muhatabım olamaz" diyen öteki etiketci ucubeler bigi. Bigi yada gibi, detaylara takılmasak.
Dahi anlamına gelen "de" yi yazamıyorum çıkıp gidiyorlar, ise anlamına gelen "ki" yi yazamıyorum çıkıp gidiyorlar, hakkında bölümü yok çıkıp gidiyorlar, "hey canın cehenneme tamammı kahrolası beyaz adam" anlamına gelen "hassittiri" yazıyorum durup duruyola.

NAH HAKKIMDA
Şebnem Ferah şarkıları gibiyim, gırtlağına kadar birinci tekil şahıslara bulanmışım. Bir şey anlatacaksam "ben bi gün gidiyodum" "ben bi gün geliyodum" "ben ben idim ben idim" diye başlıyorum anlatmaya. Görmemişin iyelik eki olmuş linkleri görebilmek için iye olmuş. Halbuki hep orhan gencebay gibi çoğul, turkcell gibi kapsama alanı geniş olmak istedim, lakin ki bir avea boyu yol gidemedim.
Kendi hakkımda bu kadar çok konuşmama rağmen hakkımda hiç birşey anlatmıyorum, kendimden bahsetmeyi sevmem, kendimi yazmayı sevdiğim kadar. Bana sorular hazırlıyorum, cevaplarını önceden avucuma yazıyorum, kopya çektiğimi bana asla söylemiyorum.
Saçlarımın neden pembe olduğunu kendime sorarsam, şöyle cevaplarım diye planlıyorum; Bak şimdi olay çook eski zamanlara dedelerimin dna dizilimlerinde ki ufak bir sapmaya dayanıyor, aşırı kızılcık şerbeti ve koyun yoğurdu tüketmenin sonucunda gelişen keratinel reaksiyonun oksidasyonu falanı filanı. Kendi teorime kendim bayılıyorum, ortada pembe saçlı bir türk soyu olmasada olur, teori var, üzüm var.

Kişilik bölünmesi dedikleri şeyi kendime çok yakıştırıyorum. Üzerimde güzel duruyor, modası geçse bile giyerim diye düşünüyorum. Hiç dayanağı olmayan ve asla somutlaşmayacak halüsinasyon planlar yapıyorum, mesela "önümüzdeki ay peru işi oldu olacak, yarın suşi yiyim, haftaya enriko iglesyas bize gelince saten nevresimleri sererim" diyebiliyorum. Asla yapamayacağım şeyleri hayal etmek bana yetmiyor birde bunları anlatmam, resmetmem gerekiyor. Bilirimki asla ciddiye alınmıyorum. Hı hı büyük insan olacaksın, ya evet ruj reklamlarına çağıracaklar, tabi tabi erzurum'a vali olarak atandın...ciddiye alınmamaktan da zevk alıyorum. Yukarı tükürsen de güzel, aşağı tükürsen de güzel, yüzüne tükürsende. Tükürmek ne güzel.

Hep ne işle meşgul olduğumu soruyorlar, nedenini biliyor musun? Biliyor musun, bilmiyor musun bilemeyeceğim bende bilmiyorum. Bazen "gayfeye çaycı aranıyo" yazan bir cama saniyelerce baka kalıyorum. Bıyıklı adamlara çay servisi yaparken humarda karısını kızını ütülen oluyor, o dakka kafasına çay tepsisini indirip kulağını ısırmaya başlıyorum, ellerimle burun deliklerinin ikisine birden çay kaşığı sokuyorum, şarapsızlar üstüme çullanıp hem dayak atıyor hemde işten atıyorlar, bi bakmışım hala çaycı aranıyor ilanına baktığım yerdeyim. Bu işte olmadı..İşiniz başınıza çalınsın!

( yarın marketten bir kilo "ben kulun değilmiyim" alınacak, can çekti)

Heralde bir siminya için en kaymaklı dedikodu; kendisi sokak süprüntüsü gibi gezinirken, orada, burada onun hakkında "bir sanat sitesinde editörmüşşş, bilişimciymiş, jurnalistmişş, tıravelist, mıravelistmişş, fakirden asla almaz zengine seve seve verirmişş" denmesidir. Sen ilkokul 7 den terk ol, saman pazarından giyin, iş ararken CV istediklerinde "inşallah pahalı bişey değildir" diye düşün ama tutup seni telaffuzu bile zor yerlere layık görsünler, kaymağın hakikisi burdaa, gel dayı gel.
Bu büyüyü bozmak istemem ama bozayım lan anasını satayım, eğer bir ay içinde kenya'da bir dinazor fosili kazısına davet edilmezsem gündeliğe giden ablamla takılacağım. Gayette iyi kazanıyor, üç tane kapı silip yaz tatilini türkbükü'nde kum bükücülükle geçiriyor (bak:cnbce-avatar) Sosyete temizlikçisi o; afilli, cakalı, fiyakalı. Dizilerde gördüğümüz saftirik emine tiplemeleri gözünün önüne gelmesin onlar sadece, alt sınıf halkı en fazla temizlikçiliğe layık gören türk dizilerinde olur. Emineler Bihterlerle aynı katta çay içemez, gelecek sezon kanal yumuşak ğede..

Bu iş olmazsa son çırpınışımı yapıp kutsal bir amaç uğruna bir dizi seyahata çıkacağım. Ülkede ne kadar 70 yaşını aşkın azgın dede varsa toplayıp ikinci sünnetlerini yapacağım, biraz derinden olacak bu ikincisi..(babamla aynı yaşta olmaları yeterli bir sebep) Kurtarıcıları olacağım ama onlar bunu bilmeyecek. Hatalı ve aşırı kullandığı için errör veren bir sıracalıya sahip olan babam gibi pijama koymayıp batırmaktan, izdivaç proğramlarında "geceler çoh zor oluyo" yakarışlarından tamamen kurtulacaklar. "Gençliklerinde dünya'yı döndüren parçanın şimdi contası eskimiş musluktan sadece madde olarak farklı olduğunu öğreteceğim onlara" Ve bi bakmışın bu işin duayeni olmuşum. Piyangocu nimet abla gibi şubelerim açılacak "tarihteki ilk kökten sünnetçi" olarak hafızalarda yer edineceğim, hayırla yad edileceğim, bittabi. Kendimle daha şimdiden gurur duydum..gözlerimden bi çok damla yaş süzüldü..bayraklar göndere çekildi

Keşke marketten biraz daha mehter marşı alsaydım..

39 yorum:

  1. Mamağın güzel kızı seni uzun zamandır takip ediyorum :) Yine eğlendiren 1 yazı yazmışsın ;) devam devam..

    YanıtlaSil
  2. fazla özele girmişsin seni şimdi bulurum ki .)

    YanıtlaSil
  3. Profil.. İnsanların bunu anlaması lazım. Herkes kendisi gibi rahat bir ortamda doğmuş, büyümüş ve ölüme yolculuğunda; bir nefes alış kadar rahat, neşeli ilerlemiyor bu hayatta.
    Ben ilkin seni köşe yazarı, ya da pisssikologh falan zannettim. Lan bu yazıyor böyle, insanların tepkisine bakacak. Tez mi hazırlıyor zırto falan dedim.. Tabi insanın aklına (şeytan elverdiğince) binbir türlü senaryo geliyor..
    İnsanların ilk tepkisi böyle olabilir, normaldir. anlamaları için zaman harcamaları, okumaları lazım.
    Hakkımda alt başlığına kadar yazdığın satırlar için love me ciğerim. Hıck

    YanıtlaSil
  4. bende seni takip ediyom antipatik, o simitçinin ordan geçerken çakmak düşürdün gitte al onu :)

    vodvil, harbi ya dur sileyim kimse görmeden kapı numaramızı hay şeytanın papucuna


    mim, halada işkillenmeni öneriyorum sana

    YanıtlaSil
  5. halam gilde seni okuyunca işkilleniyorum zaten.

    YanıtlaSil
  6. marketten ben kulun degilmiyimmii alcan :Pp

    YanıtlaSil
  7. canımmm canımıniçiii,

    takılma sen o etiketçilere be boşver. içini sıkmaya değer mi, defolsun gitsinler işte boşver...:))

    ben seni seviyım!

    YanıtlaSil
  8. :))))) Yan tarafa koydukların ayrıca güldürdü.
    Daha sık yazmalısın Simin.

    YanıtlaSil
  9. Mene bak atun.Garip gurabae birisin. Ne dediğini kendin bilene anlamıyorsun her bahse varım. Hayal gücünmüüüü atmasyon gücünmüü başkada bişeycikmi bilemem. Ne varki güzelsin lan, datlusun gacı. Yeter? e-bye o zaman :D

    YanıtlaSil
  10. Ahaha, uzun süredir eğlenmiyordum iyi oldu eğlendim. Teşekkür ederim efendim.

    Kim olduğunuzu açıklamaya çalışmanıza gerek yok, milletin ağzı torba değil büzülmüyor. İsteyen istediği şekilde tanısın sizi ya amaan çok da fifi.

    Ben bile yazarken gerçek ismimi kullanmama rağmen hakkımda sayısız teoriler üretildi, Tuna Kiremitçi oldum, Kürşat Başar oldum, Orhan Pamuk bile oldum. Siz de dahil olmak üzere Ankara'da ne kadar kadın blogger varsa hepsiyle sevgili olduğum iddia edildi vs vs...

    Biz sadece yazı yazan zübük insanlarız. Daha fazlası değil, kimse değiliz :)

    YanıtlaSil
  11. Lam bu dünyada bi manyak ben var sanıyordum. Seni bi ara arthur la tanıştırayım simin. Arthur kim mi? Benim hayali ingiliz uşağım. Arthur evi temizler, faturları öder, yapılmaması gereken her yanlışı o yapar. Arthur varken hayat güzel :9

    YanıtlaSil
  12. Ayrı yazılması gerektiği zaman "de"yi, "ki"yi ayrı yazamayan insan da blog yazmasın, hatta bloglara yorum bile yazmasın bir zahmet. Ehliyetsiz trafiğe çıkmak gibi.

    Kimse edebiyat parçalamak zorunda değil ama kendi anadilini de yazmaktan aciz insanın "yazıyorum" demesi komik.

    YanıtlaSil
  13. sen tut ilköğretim 7'den terk olduğundan bahset aslında ilkokul yazmışsın, ilkokul 5'de bitiyordu. sonra eğitim meğitim diyerek ilköğretim yaptılar o 8'e kadar gidiyor, neyse siktir et bunları.
    sen ilkokul yada ilköğretim 7'den terkim diye yaz ama yazdığın yazının başında iyelik eklerinden bahset. tamam bahsettin peki kimlerin yiebileceğini de düşündün mü?.

    hakkında blogu okuyan herkes gibi bir bok bilmiyorum. ama div, header, footer etiketlerinden bahsedersen seni bilişimci olarak düşünebilirler.
    önceki yazılarında belli mesleklerle ilişkilendirilmiş kalıplar kullanmışta olabilirsin böylece seni aklına gelebilecek her bok yapabilirler.
    biraz daha kasarsan seni cerrah bile yaparlar, o zaman senin operasyon masana uzanırım bir böbreğimi ihtiyacı olmayan birine fantazi olsun diye verebilirim.

    YanıtlaSil
  14. birgün intihar bombacısı olacağım ve kendimi "de" ile aklını kemirmiş özgürlerin ortasında patlatacağım!


    he tamam arkadaşlar bundan sonra bende zaten bunun üstünde çalışacağım, o kadar kuşkulu şeyler yapacağımki bir yanınız beni helin avşar sanırken öte yanınız hakkı devrim sanacak..zaman.. sadece saman verin bana :)

    YanıtlaSil
  15. LAst fm e üye olim hemen nasıl olunuyo ki:D:D

    YanıtlaSil
  16. Ankarada yaşadığını bilmesem Tuğçe Baran diycem ama neyse :))

    YanıtlaSil
  17. fakirden asla anlamaz nasıl bir kalıp ya:) fakirlik anlaşılacak birşeymi:))
    bende kahvede karımı kızımı satarken hayal ediyorum sonra yok günah olur diyip vazgeçiyorum.artık günah oldugu için degilde piskopat bir çaycı yüzümdeki deliklere kaşık sokmasın diye böyle şeyleri düşünmeyeceğim.ayrıca tarkana ağır suclama var uyuşturucudan göz altına alınmış.ne alaka dersen ki demezsin bence ondan alaka kurmayacagım.ama dersen senin için bir alaka bulabilirim:9

    YanıtlaSil
  18. sitenin banneri çok güzelllll :)))

    YanıtlaSil
  19. oradan oraya atlamışın ama hayal gücünün fazlasıyla geniş olduğunu iyi anladık:)

    YanıtlaSil
  20. İmla hatalarına takanların en büyük hassasiyeti nedir biliyor musun Siminya?
    Kelimelerden karakter okuma yetenekleri onları huzursuz etme noktasına dayanır. Bu öyle bir dertki sana tarif demem. Mesela herkez kelimesi yada filan bu ikisi bir insanı tahammül edilmez hale getirebilir.
    İnsanları böyle oldukları için suçlamamalısın.

    YanıtlaSil
  21. e bende onu diyorum insanları ekleri yazamıyor diye suçlamak ne oluyor, onlar cansa ben ne olayım? gideyim mi buralardan?

    bizim gibilere tahammül edecekler bende onlara etmeyi öğreneceğim başka yol yok

    YanıtlaSil
  22. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  23. Anadilini bile doğru kullanamayanlarla kullanabilenler arasındaki sorun tahammül sorunu değil. Herkes istediğini okur, istemediğini okumaz. Bir tahammül gerekliliği yok yani.

    Sorun, yazı yazamayan insanların "yazı yazıyorum" düşüncesinde olmaları. Ajdar'ın kendini sanatçı görmesi gibi.

    YanıtlaSil
  24. özgür senin sorunun benimle mi? açık konuşsan hiç fena olmayacak. eğer ikide bir gelip bana laf sokuyorsan ben yazı yazıyorum ho ho ho yazı yazıyorum (yazı yazıyorum demek eğer sana göre iyi yazı yazıyorum demekse ) diye bişey mi dedim?
    burası hürriyet yazarlar klubü falan değil, söylemekten artık haya ediyorum şunu, burası yemekden sonra takıldığım bir yer, kelime çöplüğü.
    bir iddiam olsaydı kaç yıldır en az otuz defa "donumda sallarım hepinizi" kıvamında cümle yazmış olurdum, ama yok.
    ne bir hedefim nede bir üstünlük kompleksim var tam tersine aşağılık kompleksi daha ağır basıyor bende.

    YanıtlaSil
  25. İşine gelince bu blog trendleri belirleyen blog, her türlü tespiti yapan blog, işine gelmeyince ben yemekten sonra hobi olarak yazıyorum

    Özgür'e katılıyorum, blogun girişine iğrenç ayak resimleri koyacağınıza biraz anadilinizi geliştirin bari...Eleştiri kaldıramamak da cabası

    S.S.A.Y.

    YanıtlaSil
  26. Hayır, sorunum seninle olmadığı gibi kimseyle bir sorunum yok. Hayır, sana laf sokmuyorum.

    Sadece bu yazının ilk paragrafını okuyunca, blog (veya başka bir şey) yazanların yazım kurallarını önemsemeleri gerektiğini, eğer önemsemiyorlarsa da yaptıkları işi eksik yaptıklarını vurgulamak istedim. Uzatmak istemiyorum, en özü bu şekilde. Herhalde yanlış anlaşıldım.

    YanıtlaSil
  27. ozgur'un "muhendis" olmasi, diger insanlari kucumseme ve asagilama hakki veriyor ona :) ee okumus cocuk ne de olsa, o kadarcik hakki olsun degil mi... ego tatmini boyle bir sey oluyor sanirim... ben bu kadar sene okudum, yuksek lisans bile yaptim gavur ellerde ama ozgur gibi ego sahibi olamadim yazik bana ya...

    YanıtlaSil
  28. de, mi, ki si, do, re, la, fa, sol, felan yazamadığın gibi سمينيا de yazamıyorsun ya Siminya işte en çok o yüzden okurken zorlanıyorum seni.

    Şimdi gerçi böyle sanki sen başka biriymişsin gibi yazıyorum ama gerçekleri açıklamanın zamanı geldi sanırım. Efendim Siminya benim tek kişi gidip 5 kişi döndüğüm Hollanda'da edindiğim karakterlerimden biri. Zeki bir kız, diğer dördünü dövüp zorla çıktı ortaya. Ben başlangıçta onu oluşturmak konusunda son derece tereddütlüydüm. Diğerlerini baskı altına alacağını sanıyordum. Tahmin ettiğim kadar kötü olmadı, diğerlerine de bir yaşam hakkı tanıdı. Neyse dediğim gibi zeki bir kız. Ama fazla okumamış. Edindiği bütün yeteneklerini merakına borçlu. Kurcalamayı çok seviyor. Bu yazı merakı da böyle bir kurcalama sonucu ortaya çıktı. Eve tıkılıp kalmış, ailesi ile sorunları olan biri olduğu için yapabileceği en iyi bir blog tutmaktı. Evden çıkması, dolayısıyla aile ile papaz olması gerekmiyordu. Üstelik aradığı tüm ek bilgi de yine internet deryasının içinde mevcuttu. Geceler ve gündüzler (ruz u şeb de diyebiliriz [içimdeki eski osmanlıyı susturmak zor oluyor, affedin]) boyunca internette blog tutmak, o blogun sağıyla soluyla oynamakla ilgili bütün malzemeyi hatmetti. Sonra bir sabah kalktığımda bilgisayarımda o blogu buldum. Güzel yazıyor. Hayatının en özgür alanı yazı olduğu için yazıda kuraldan hem hoşlanmıyor hem de olan kuralı bozmak için elinden geleni yapıyor. Doktorum bunun onun için oluşturduğum hayata bir isyan olduğunu iddia ediyor. Oysa ben kimse için bir hayat felan oluşturmadım, Siminya ve diğer dördü kendileri karar verdiler var olmaya. Neyse, bunu geçelim…

    Bazı kompleksleri var, bunun o da farkında. Yine de fazla dert ettiği söylenemez. Küçükken babası falakaya yatırdığı için ayaklarının çok çok çirkin olduğunu, ayaklarına maruz bırakarak istediğini öldürebileceğini düşünüyor. Bu en güçlü yanı sanırım, bütün zayıflıklarını bir silaha dönüştürüyor. Dudakları ve gözleri çok güzel. Aynada en çok onları seyretmeyi seviyor. Kaç kere yakaladım kendisini ayna karşısında. Saçlarıyla bir derdi yok. Ama benim gibi o da farklı bir renkle doğmuş olması gerektiğine dair bir inanca sahip olduğu için saçını boyuyor. Ben kızılım o pembe.

    Böyle nemrut göründüğüne bakmayın, aslında son derece neşeli. Geniş bir çevresi var. Gerçi pek dışarı çıkamıyor ama oyken çok eğleniyorum ben. Kesinlikle çekingen değil. Ne delilik olsa atlamaya hazır. Biraz maddi sorunları var hepimiz gibi. Elini kolunu bağlayan o. O da olmasa Madagaskar’a kaçma planları, Küba’da püro sarma hedefleri, İngiltere’de yağmurlanma, Barcelona’da güneşlenme, Kuzey Kutup çigisinde sabahlama, Ekvator’da geceleme gibi hayalleri var. Biraz hödük. Pek âşık olamıyor. Erkeklerden haz ediyor aslında ama bir güven sorunu var.

    2 dil biliyor. İngilizcesi harika. İspanyolcayı evden ve internetten çalışarak öğrendi. Dedim ya azimli. Programlama dillerinden de anlıyor. Aslında çok iyi bir okur. Sürekli kitap alamasa da okumaya çok meraklı. İngilizcesini internette telif hakları üzerinden kalkmış kitapları okuyarak geliştirdi. Decameron hikayelerini, Boccaccio’yu, Shakespeare’I hatmetti. Öykü seviyor en çok. Tercihi bu yönde. Benim diğer karakterlerden Osmanlı olan dili böyle eğip bükmesine çok sinirleniyor. Sürekli editlemeye kalkıyor yazılarını. Zor zaptediyoruz. Siminya da az dişil değil tabi. Derinlerden gelip bir diş gösterdi mi pısıp kalıyor öteki. Ama Osmanlı mode onken benim için Siminya okumak işkence oluyor. En iyi sütlükahve ile anlaşıyor. Sütlükahve saf salak bir kız, Siminya’yı çok güldürüyor.
    İşte böyle değerli kariler, esasında Siminya dediğiniz bir hayalden bir suretten başkası değil.

    YanıtlaSil
  29. sütlü, şok ettin beni lan haha. senden böyle detaylı analizlerle dolu bir yorum almak -ki on kere daha okurum ben bunu- onurdur ustam, emeğe sağlık!!!


    hand solo, selam naber?

    YanıtlaSil
  30. hand solo ya bende bır selam cakmak isterim.eğer aranızda dönen bir şakaysa geyik olsun diye yazdıysa yazdıklarımı yiyebilirim...ben bu blog olayını anlamadım galıba.bu blog kişiye ait isteyenin gelip okuyabileceği bir şey değilmi.işimize gelince tespittede bulunuruz işimize gelince yemekten sonra yazdığım bir yer deriz bu yüzden yazmıyoruzmu zaten.sende dilediğin gibi siminyayı eleştirebilirsin ama kendi blogunda yap bunu.senin dünyanı merak eden gelır okur.gelip burda eleştride bulunmak tamamen içteki kontrol edemediğin “kendini bir boktan sayma duygusunun” dışavurumudur.bunun neyını eleştirdin onu anlayamadım.siminya bunu yazmazsa bıle ben zaten bu yazıların işine geldiği gibi yazıldığını biliyorumki neden böyle bir açıklama yaptırmak zorunda bırakıyorsunuzki siminyayı . blog kişiye özeldir bilerek bile yazım yanlışı yapılabilir.bukadar duyarlısın nebiliyim git porno sitelerine durmadan mesajlar yaz bu yaptıgınız cok ayıp su kızları soymayın özellikle şu iri göğüslü kıza 4 kişi aynı anda saldırdı hiçmi allahın kulu yok onu aralarından alcak tarzı eleştirilerde bulunun daha yararlı iş yapmış olursunuz...hayatlarında ” am” a vajina ” sik” e penis diyen insanların gelip burda ahkam kesmeleri tamamen kendi gibi olmayan insanları küçümseyip herkesin onların istedikleri doğrultusunda bir hayat sürmesini isteyip onlar gibi olmayanların varolmasına dayanamamaktan kaynaklanmaktadır.git arkadaşım bisürü akademik yazı var onları oku…” yazım yanlışı var türkçemize dikkat vatan haini siminya bu kadar okunuyorsun ama sen aslında bunu haketmiyorsun .ama sen dur neyi hakettigini gösteriyim “kompleksi yaşayıp gelip buraya sıçıyorlar.iki kitap okuyupda iğrençce eleştirilerini kibar kibar çaktırmadan söylemeye çalışarak doğallığını kaybetmenin acısını yaşayan beyinlerle pedofil bir hastanın doğallık arıyorum diyip en doğal ve saf olan canlıların hayatını bok etmesini aynı görüyorum.kibar kibar konuşup türkçeye hakim ama aslında karşısındakini küçümseyen insanların yazılarını okumaktansa yazım yanlışlarıyla daha içten olan bir yazıyı okumayı tercih ediyorum ve bu yüzden burayı takip ediyorum.sen niye burayı takip ediyorsun bunu merak ediyorum..ayrıca “neden anadilimizi geliştirmemiz gerekiyor” konulu güzel bir dille,türkçeyi güzel kullanarak bir makale yazarsan gelip ayaklarını yalayacağım .siminyanın ayak resimlerini beğenmediğine gore senin ayaklarının güzel olduğunu düşünerekten bu riski aldım. bu yazıda yazım yanlışlıklarım varsa hepsi sana girsin...

    YanıtlaSil
  31. !obbbss Abartmayalım lütfen sadece bir blog burası, Elif Şafak kitabı değil!

    Eleştirel değilde rencide edici yorumlar yazmakta üstümüze yok!

    YanıtlaSil
  32. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  33. seni bu hayattan kurtarmak gerek kara GARGA, olmuyo bu böyle.
    mailim orda apaçık duruyo mail at adres ver bana! gelecem oraya lan, hadi bakalım kim kime ne yapıyomuş göreceğiz.
    canın sıkıldıkça gel bloguma sıç sıva sonra, arıza ayakları çek bana, sana arıza nasıl saptanır nasıl tamir edilir uygulamalı olarak göstermeyen kancıkdır! ok?

    mail at bana korkak!

    YanıtlaSil
  34. Siminya, sana muhteşem bulduğum bir Voznesenski dizesi:" Aldırma onlar yeşil deseler de kırmızıdır bizim karpuzumuz" Bunu ekler konusuna takmaman için yazıyorum. Ne zaman ki bloğunu kitap olarak yayınlamaya karar verirsin o zaman tartışılan konular gündeme gelir. Bu da senin sorunun değil editörün sorunu olur. Şimdilik yazıların senin dans pistindir, üzerinde dilediğin gibi oynayabilirsin. Her zaman bir entırla bütün 'de' lerin ve bütün 'ki' lerin köklerinden, gövdelerinden ayrılmalarına hatta kökten boşanmalarına karar verebilirsin. Öyle inceden inceye İmla kurallarının geçerliliği yok bu aşamada. Zarf mazruf meselesi kısaca. Bence önemli olan mazruf. Yorumlara bakınca gidip kütüphanemin bir köşesinde duran İmla Kılavuzuna baktım hiç yavrulamamıştı,kızdım ona bu kadar yıldır orda duruyorsun be kitap! yaprakların sararmış, yaşlanmışsın bir edebi eser meydana getirememişsin, hem de bütün imla kurallarını senden daha iyi bilen olmadığı halde diye epeyi serzenişlerde bulundum. Commings'in dediği gibi " bir kadın ki çıplaktır, bir milyon heykele değer" benim görüşüm şu; bir yazı ki güzeldir bir milyon imla kuralına değer. Hoşçakal.

    Kürksüz Nasrettin Hoca

    YanıtlaSil
  35. :] ehehe, çok iyi.

    (Notumnotsunnohut: blogda yorum yazmadan sadece beğendim denebilecek bi' aplikasyon olmalı, zaten lastefemin de yokmuş.)

    YanıtlaSil
  36. Bir logo ararken rasgeldiğim ve bir süre eğlenerek takıldığım blogda, yazılar kadar tartışmaların sinir bozucu derecede eğlenceli geldiğini itiraf etmeye mecal bulduğumu acizane arzetmek istemekti niyetim.. Dedim karalayayım bi şeyler yorum katayım. Bütün ayrı yazılan birleşik yazılan tümleşikli bütünleşikli yazıları da ihmal etmeyi ihtimal dahili sathı mailinde bulundurarak bir yazı çiziktireyim dedim.. Çok kuralsız olduysa özgürlükten haberi olmayan özgürlerden özürler.. Çöplük nikli yazıyı okurken kahkahama engel olamadım.. Ki çok da böyle gülmem.. Aha bak önceki cümlede "da" ayrı oldu bi dahakine birleşik yazayım hatırlatın.. Şimdi bu kaskafa özgür gibiler Türkçe'nin Osmanlıcadan beri bi imla kaosu içinde bulunduğunu da bilmez.. Kaç defa kuralları değiştirdiler sayısını bilen varmı? (Mı ayrı olacaktı siz gözünüzle ayırıverin nolcak? Ayrı yazılacak yazıyı yanlış anlayan adam okuyucu olamaz.. sokağa çıkamaz.. hatta tuvaletten çıkmasın o..) Ne o abim elinde cetvelle gelip şöyle yazmayan budur demek.. Ama benim sana diyeceğim ekstra bi şey yok seni iyi benzetmişler. Psikolocik analitik geometrin dökülmüş ortaya topla git len.. Dökülmüş topla len..

    YanıtlaSil
  37. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  38. ben çok imla kurallarından anlamam eleştirde yapmayı sevmem pek hatasıyla eksiğiyle kabul etmekten çekinmem sadece merak ettiğim yazılarınızdaki gündelik hayattan daha uzak cümleler kurmanız gerçekten çok başarılı kelime hazneniz çok kitap okuduğunuzun göstergesi kendinizi çok iyi geliştirmişsiniz fakat duygusal veya aşk hikayeleri üzerine yazılarınız nasıl olurdu biraz hüzün kalpleri yumuşatır insanları biraz daha birbirine bağlar...
    saygılar...

    YanıtlaSil

Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum

     Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...