Yılın 300 günü giydiğim pantolonla aramda bir birliktelik olduğunu keşfettim, huyu huyuma suyu suyuma. Paçaları yerleri fırçalamaktan püsküllü minübüs perdelerine benzedi. Ben de "bu böylede giyiliyor, geçen gördüm helin avşarda giymişti" gibi popüler bahanelerle paçasını katlatmıyorum. Pantolonumun yırtık pırtık halini gören eline makas alıp kırpmak,yamamak, elden geçirmek istiyor. Kimisi acıdı sadaka bile vermeye yeltendi, pantolonumun takip edildiğini hissediyorum.
Geçen hafta yıkadım (vay be yıkadım) kaloriferin üzerinde çevire çevire kurutup giydim rahatladım, muradıma erdim. Kendimi güvende ve güçlü hissettim.
O yine benimle birlikteydi. İşlek bir caddenin kaldırımında yürüyordum. Sağlı sollu okul servisleri, dolmuşlar, herşeye düdük çalan adam, amaçsız insanlar, tıkış tıkışız. Bacağımın minübüs perdeleri kaldırımı yalıyor, ben ise içinden sakız çıkan şekeri. Birden yerden kafama doğru yükselen birşey hissettim, sesi vardı; cart, fıcırt, hınnn, vıyank. Elimde ki poşetlerin uzay boşluğuna yükselişini gördüm, iki bacağımın birbirinden sonsuza dek ayrıldığını.
Kaldırımın iniş yerinde pantolonumun meşhur sarkıtlarından birine ayakkabımın topuğu girmişti. Tarifi olanaksız bir şekilde yere serilmiştim bacağımın biri kaldırımda, diğeri yoldaydı, gövdemden hiç haber yoktu. En az bir milyar insan ve araç bana bakıyordu, yüzlerine bakmadan ayağa kalktım;
"Öhöhm öhömm ıhım mıhım zaten düşecektim ne var neee! ayı mı oynuyo yani bu mudur? kim itti beni höynn !! ne noluyoz ? ya ya işte düşmeye gör bakan bakana, bakın kahpeye! sizide görcez sizide, poşetlerim nerde ?! hala düdük öttürüyo adama bak inşallah çok sürmeden herhangi bir deliğine kaçar, pisliksin sen adi adii!
Sessiz sessiz hepsini payladım, saydım, sövdüm. Kendimden başka tüm insanlığı suçladım. Sonrada kuyruğumu kıstırıp eve döndüm.
Bir akşam kalabalık misafirler vardı. Urfa'dan arak sıra gecesi yapıyoruz. En önce soba borusu gibi gri, parlak bişeyler giyinmiş bir adam geldi. Bu parlak elbiseler ilk çıktığında umutlanmıştım " Filmlerde anlatılan uzay çağını göreceğim, star wars gerçek oluyor yeee" demiştim. Sonra bu elbisenin benzer parıltıda olanlarını, İzzet Yıldızhan, Ankara'lı Turgut, Bayhan gibi müstesnalar üstlerinden hiç çıkarmamaya başladı, uzay mevzuu kapandı. Maganda takım yıldızı yörüngemize girdi.
Çiğ köfte yoğuracakmış ondan böyle canti giyinmiş (conta veya şanti de olabilir şimdi google'dan bakacak halim yok) bağlantı kuramadım, belki çiğ köfte leğeniyle aynı görünmek adettir.
Bende misafir çok diye güzel giyindim, saçlarımla 3 saat uğraştım, uzun ve dalgalı olduğu için uğraşmak bir gün sürüyor. Bazen saçımla cebelleşmekten bloğuma yazı yazamıyorum. Eğer 5 günden uzun yazı yazmassam bilki saçıma dolaşıp tıkandım kaldım, umudu kesebilirsin.
Ne diyordum; soba borusu abi çiğ köfteye başladı ve sürekli birşeyler istiyor, "peçeteee, bulgur bulgur ince olandan, pul biber nerde, isot hane, 7 türlü baharat, suvanı getirin" amma fakir yemeğiymiş, bi ben kaldım içine girmedik. 7 türlü baharat mutfak dolabının en üst rafında ona uzanmaya zorlatıyorum, bu sırada mutfağa aynı anda 10 kişi giriyor çıkıyor, kimsiziniz niz siz kardeşim siz! O gördüğüm Kahtalı Mıçı mı ne !?
Baharatı alırken tanımadığım bir erkek ayran yapmaya başlayınca konsantrem bozuldu ve kavanoz elimden kaydı, kapaksızdı! İçindeki 7 türlü zıkkımın kökü kafama indi. Gözüm, burun deliklerim, ağzım, tertemiz saçlarım, koynum baharata bulandı. Oldum sana hakiki spice girls. Şimdi çiğ köfteye girebilirim işte. Millet bu sürpriz eğlenceyle iyice coşup türküyü patlattı "damımıza gar yağdı le le le digel gel haydaaa hobaa "
Benzer bir şapşallık daha yaşamıştım, bunu okuyan onuda okudu.
Perşembe, Şubat 12, 2009
Yırtık don
Etiketler:
bayhan,
çiğ köfte,
düdük,
izzet yıldızhan,
kahtalı mıçı,
kirli saç,
kot pantolon,
şeker
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum
Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...
-
Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...
-
Kız ergenliğinin en mutsuz edici evresi sanıldığı gibi sivilceler değil erkek ergenlerin bacaksız birer sabiyken atlattığı " amcaya...
Siminciim, baharat koyunda iyi değildir, isilik şettirir, yıkayaydın ya hemen.
YanıtlaSilBu bizim evdeki kısır partilerine dönmüş, ezilen hep en küçükler, yeni çağın kızlarıyız ayırt edemiyoruz kanımca :D
Kendimi suya yatırdım, günlerce kimyon koktum, saçlarımın içinden sürekli hıyır hıyır zerdeçaller çıktı :))
YanıtlaSilAh yavrum, evde böyle faaliyetler olunca kaç sen kaç. Bak ben öyle yapıyorum. 3 kadın bir araya gelirse ortaya her zaman sakat malzemeler çıkar. Ve biz akli dengesi yerinde insanların bu malzemelere asla ama asla malzeme olmaması gerekir gülüm :D
YanıtlaSilO günden beridir bütün çiğ köfte partileri bizde olmaya başladı, bende dediğini yapıyorum evden gidiyorum :)
YanıtlaSilBiz baba tarafından arnavutuz. Bizde her ay bir kere börek açma faaliyeti olur. Bütün sülaledeki kadınların evlerinde, altın falan topluyolar, sanki çok altınları varmış gibi. 5 metrekare mutfağa 15 kadın girip börek açarlar. Aralarına 2 kere girdim, çıkamamışlığım var. Bir keresinde kadının biri oğluna istedi, 3. göbekten kuzenimmiş, nasıl kaçtığımı hatırlamıyorum valla. Bu kadın milletinden korkulur :D
YanıtlaSilAllah zeval vermesin bacım.
Zaten kadınlar bir araya gelince mutlaka aralarında bekar olanlara koca bulurlar, doğurmadıkları oğullarına isterler "olsun doğurrum senin gibin güzeli kaçırmam" bunu duymayan varmı :)
YanıtlaSilSen bu saatte hala ayakta mısın şapşal :)
YanıtlaSilDefalarca duydum defalarcaaaa :D
YanıtlaSilBeni ablamın düğününde görüp istemeye gelen var. Görmüş orda beni assolist gibi çıtır çıtır, ev halimi görünce şoka girdi zaten. Allahım bizdemi böyle oliciiizzz...
alla alla şapşal olmadıımızı iddia etmiyoz zaten ki konumuz şapşallık zaten :) uykum geldi ama resim beğenemiyorum çok takığım bu resim meselesine :)
YanıtlaSilyırtık donu görünce başka bişey anlamış, koşmuştum :P ama yinede çok güldüm, harika espirili olaylar
YanıtlaSilBen de yapışmıştım bir keresinde. Üstüne üstelik bir de yağmur yağıyordu. Gittim de tam su birkintisinin üstüne düştüm. Hemen kalkıp hiçbirşey yokmuş gibi yoluma devam ettim. Oysa heryerimden su damlıyor, elimden pantolonuma kan damlıyordu. Ağğğşş şeklindeki acımı, kalbime gömdüm, kalabalığın içine karıştım. Hep öyle olur zaten. Bir çocuk gibi. Önce yok bişey dersin, sonra viyaklamaya başlarsın.
YanıtlaSilmaganda takım yıldızı yeni mi keşfedildi :D bizim durakta bir abi var oda hep gri parlak takım elbise giyer, her sabah görürüm par par parlıyor :)
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilSen cidden süper yazıyorsun ama süppperrr. Bu kadar akıcı yazabilen ve keyifle okuduğum tek blog yazarısın diyebilirim.
YanıtlaSil(Adsız senin okumaman daha kolay bir iş ne dersin.Kaybol )
aynı gün,aynı elbise hakkında blog yazıyoruz.sen soba borusu demişsin ben disko topu dedim.yoksa sen yıllar önce bir gemi kazasında kaybettiğim bacım mısın ? dur şimdi anlarız ...hiç gemiye bindin mi ? (Ben olsam güvenmem çok afedersin bi' söz vardır "bacı ayağı döt ayağı" diye...)
YanıtlaSilBu arada Adsız yorum yazan "bende parlak gri takım elbise" var diye bağırsa daha az afişe ederdi kendini.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil..İlk yorumumu anlayacağın bir nedenden sildim :)...
YanıtlaSilSiminya sıradan bir blog yazarı, buraya anılarını hobi olarak yazıp içini döküyor bu durumu büyütüp " bayıyosuan" yazan sadece kıskançtır. Burası Dünya'da ki herhangi bir blogspot sayfası adsız hepsi bu, kasma. Git sende yaz millet sana bayılsın hadi yürrü !
Siminya başından geçen olayları anlatırken kullandığın dile bayılıyorum, sen devam et aldırma bu hazımsızlara
Dışarı çıkmak zorunda olduğum için şimdi bir şey yazıp gideceğim.
YanıtlaSilAdsız ... e madem yazılarım seni bayıyor neden google'a "siminya" yazıp geliyorsun ? yoksa yine şu küçük kıskanç orospu musun ?
hani zamanında bana tema yap tema yap diye kıçımda dolaşan, bloğumdaki resimleri kendi bloğuna yapıştıran, kraldan çok kralcı, birilerinin gölgesinde sürekli onları alkışlayarak parazit bir hayat süren, "bugün saçımı taradım bilog, sonra kankimle dolaşıp sıçtım ve yattım bilog" yazısını post yapıp yollayan zavallı küçük solucan sen misin ? çokta üzüldüm ya vah vah nasıl da demoralize oldum şimdi gidip ağlıycam hahay :))
Valla burası benim anılarımı yazdığım boktan bir kod sayfası ötesi yok, ne gazeteciyim, ne yazarım, ne ünlü bir sanatkarım normal bir insanın havadan sudan yazıları, bunun için fazla bile özen gösteriyorum.
kimseye davetiye yollamadım, kimseye beni okuması ve yorumlaması için tek bir laf etmedim, blog dünyasında bir tane bile yakınım ve görüştüğüm insan yok, yazıp yazıp cehennemin dibine gideceğim bundan gayrisi var mı ?
sıkıyosam okuma, bayıyorsam yapacak bişeyim yok ben böyleyim kime dert.
Sana ve senin gibilere çok bile laf ettim...Bir daha seni bloğumda görmesem iyi olur, blöf değil !
Benim severek giydiğim pantolonumun ceplerinin içi yırtık olur hep. Özel bir sebepten değil, sadece virüs herhalde :). Pantolon giymek sorumluluk ister daima..
YanıtlaSilTopuğunu pantolonun yırtık yerine geçirmeyi nasıl becerebildin bunu merak ettim doğrusu :)
YanıtlaSilVe bazen bu postmodern yaşam tarzı çok enteresan durumlar oluşturabiliryor.
Özellikle bizimki gibi tam gelişmemiş bir ülkede.
Bakıyorsun kiminin parası yok, fakir kıyafeti yok yırtık pırtık.
Bir diğeri moda diye yırtık pırtık giyinmiş.
Bakıyorsun biri pis bir işte çalışıyor kıyafeti kir ve reng değişmiş.
Bir diğeri keyfinden gidip küflenmiş kıyafet alıyor.
Valla tartışma çıksın diye değil de, içimden geldiği için yazacağım. Öncelikle; sevimsiz bir yorumu silmeyip, üstüne benim “yürü be, o ne öyle” dediğim süper bir yorum yazmışsın. Ben zaten adsız yorumları iki şekilde gruplandırıyorum. Birincisi; arkadan vurmayı, kıskançlığı, birilerini ezerken zevk almayı vs. sevenler ama istediğini bulamayıp hep yerin dibine göçenler… İkincisi ise; duygularını gerçek anlamda dışarıya yansıtmak isteyen, ama kişiliğini sırf kendi çevresi adına saklamayı bir mecburiyet olarak görenlerdir. İkincisi, masumane ama kırmadan, kendini ifade ediş biçim adına saygı duyduğum bir gruptur. O nedenle de hep adsız yorumları açık bırakırım. Ama birincisi, sifonu çektiğim bir fosseptikten başkası bir şey değildir. Onlar bilmem ne çukuruna doğru giderken, hiç de ruhum sıkılmaz. Çünkü adı üstündedir.
YanıtlaSilAma şunu da söylemeden geçemeyeceğim sevgili siminya, bu memlekette laf attığı kızlardan küfür yerken, aldığı cevaplardan haz duyan tipler (cinsiyet belirtmek değil amacım, ben de sonuçta bir erkeğim) oldukça, bu tip şeylerin görülmesi çok normal geliyor bana. Zaten herkes çiçeği koklamayı bilseydi, kimse üstüne basıp geçmezdi. Söylemek istediğim çok şey var da, biri beni durdursun :)
bende adsızım ama kıskanç değilim, siminya seni çok beğeniyorummmmmmmm, bi de beni anlayan tek kişi sen oldun biliyor musun ?
YanıtlaSilHastalıktan yeni kalktım. Seni okuyup şifa bulmaya geldim. Yırtık Don'u görünce garip bir sırıtış belirmişti yüzümde.Çok güldüm. Ne diyeyim iyi ki varsın. Kıskançları boş verrrrrrrrrrrrrrrrr gitsin!
YanıtlaSilSpice girls e çok güldüm. çok güzel bir yazı olmuş, aslında yazının tamamına çok güldüm :))
YanıtlaSilKız bazen seni sıdıkaya acayip benzetiyorum Çeyizinde teleskop bulunan yegane ev kızı cam güzeli sıdıka :)) Blogda yazdım geçen sıdıkayı...valla sen onun yaşayan versiyonu gibisin...Öperim nanaklardan :)
YanıtlaSilbebeyim ben düştüğümde deli gibi güleri başkası düşerse daha çok gülerim alınmaca yok düşüşüne koptum:)))
YanıtlaSilcanım benm ya talihsiz serüvenler dizisi gibi hayatın var yahuuu süper eğlenceli:)
Ay Yarabbim Spice Girls... :) şimdi merakım nedir O hani kalablıktaki düşüşün de bi sakatlanma yaralanma vs. gibi bi bişey olmadımı nedir olay ? Ama bu çiğköfte olayına fena kaptırmışsın alacalı cıvıl cıvıl bi çiğköfteci bilem tutmuşunuz daaa ne olsun ....
YanıtlaSilHarikaa yazılarından birii kendinle dalga geçme huyuna bayılıorum,kimse bölee kendini açık seçik anlatamaz kimseyee aldırmadan bu yolda yürü arkandayız canım:)
YanıtlaSilŞu tartışma ne üstüne anlamadım ne iş ? Canım sen yazmana bak ben okurum o sana yeter ki :D Ben hiç kot giymem, kot çobanlıktır ;)
YanıtlaSilofff çok fena yaa! baharatlı kısma gelince kotun perdeleri yüzünden düşme kısmına "uuvvv" dediğimi unuttum, nası çıktı o baharatlar üstünden ya kokusu geçer mi ki onun öyle kolay kolay:))
YanıtlaSilyav bu düşmeler çok komik oluyo yav.. Çok gülüyorum valla ama işin köttüsü kendime daha çok gülerim.. Öle bişi başıma gelse yerden 2 saat kalkamam gülmekten sen yine kendini iyi toparlamışssın kendini :D
YanıtlaSil:)
YanıtlaSilSiminya
Roman yaz :)
Yada seneryo yaz sen beni dinle:===)
Dünyada isim yaparsın...
:=o :))))janti;
YanıtlaSilZarif, kibar:“Ne janti çocuk!” -Orhan Pamuk, Sessiz Ev, 101.
Ben senin için baktım şanti mi janti mi neymiş diee:))
siminyaaaa! http://qmbutterfly.blogspot.com/2009/02/mutemadiyen-kasifim.html
YanıtlaSilya ben düşünce çok bozuluyorum hayata küsüyorum niye bilmiyorum. bana bakan herkesi dövesim geliyor, deli miyim ne!
YanıtlaSilkoptum gene, sen beni kopardın Allah da seni koparsın :D (bu ne yaa :P:) )
sevgililer gününde öptüm seni simi ;)
YanıtlaSilya varya çok güzel yazıyosun :)yazılarınıda senide seviyorum şimdi diceksindir höö ne ayak kıs beni tanımıyosun ne sevmesi :D haklısın tabi seni hiç görmedim ama yazıların o kadar içten o kadar doğal ki seni tanıyomuşum gibi...
YanıtlaSilbu arada düşmene çok güldüm valla elimde değil ben her düşene gülerim kendime bile :D bu sebepten çokda dayak yemişliğim vardır ama hala gülmüşümdür huy işte :D
her yanım aşk kokuyor bir tuhafım şu an,mutlumu, mutsuzmuyum bilmiyorum,, yorumun beni çok duygulandırdı rain :(
YanıtlaSilçok teşekürler yorum yazmak için vakit ayıran arkadaşlarım, bu benim için paha biçilemez...
geçmiş olsun simin.. aşık mı oldun derler ztn demişler sanırım yorumlarda... hahahah soba borusu bayhan fln yıkıldım... ne iğrenç bir görüntüdür o soba borusu kumaşı yaaa offf
YanıtlaSilKabahat sende ayol,kotun altına spor ayakkabı giyeydin:)
YanıtlaSilBen yazıyla ilgili yorum yapacaktım;karda düşmüştüm ve etraftaki insanlara aynı sözleri söylemek istemiştim..aynısını hem de.. vs..diyecektim..
YanıtlaSilAma şu adsızla senin yorumuna takıldım..
Bir kere adsız o,zavallı,kişiliksiz... Bir haltlar yiyecek ve olmayan adının ardına sığınacak..
Bırak cevap verme böylelerine Siminim..
Harcama enerjini, sana lazım..
Değmez !!!
ben üzgünüm sadece üzgün :(
YanıtlaSilöncelikle blogunu ilgiyle takip ediyor ısrarla blogspot dan istiyorum diyip de yorumuma eski mektuplar tadında başlıyım.Bu yazından daha sonra yazdığın konuda belirttiğin gibi senin manik depresif ya da şizofren olmadığını ama sürekli bir mania halinde olduğunu düşünüyorum(en azında düşünüyosam varım :).Yazında geçen kahtalı Mıçı ve damımıza damımıza kar yağdı bu keyf haftaya kaldı zor bela sabır ettik bugünde yağmur yağdı tadındaki son bana rahmetli olan babamla annem arasındaki bir diyaloğu hatırlattı.Babam bir seyahat sırasında yaklaşık 3 saat boyuna bu kasedi arabada çalınca annem dayanamamış ve sonunda "bey şu kasedi kapa yoksa ananın belirli yerlerine kar yağcak" şeklinde bir uyarı yapmıştı.O an sonucu ortamda oluşan geçici sessizlik,dinginlik ve huzuru bu yazıda bir an hissettim.Belirtmek istedim.
YanıtlaSil