Salı, Kasım 10, 2009

Kafama üşüşüyorlar

Blogspot gelenek ve göreneklerine göre bu yazıya şu aşağıdaki başlıklardan biri münasiptir. Yukardakini beğenmezsen al bunlardan. "ortaya karışık, kısa kısa, ordan burdan, şurdan şordan, her telden, yandan yandan"

*Beceremiyorlar: iç çamaşırlarının heleki ucuz çamaşırların kenar dantellerini iyi öremiyorlar, bi giymeyle söküle söküle gidiyor, kafama gözüme dolanıyor, bazen parmağıma dolayıp belimin altından evire çevire bende söküyorum, eğlenceli olabiliyor. Birgün olurda elimde bir tutam ip görürsen bil ki donumdan topladım.
Destekli sütyen kaldırgaçlarını adam akıllı mökkemliyemiyorlar, C şeklindeki iki metal bir kaç yıkamada ana gövdeden ayrılıp tek başına yoluna devam ediyor (mökkem nedir söylemeyeceğim) Her kadının "sütyen teli kolleksiyonumu göstereyim mi?" demesine yetecek kadar teli var.
Külotlu çorapların bacak boyu galiba sezen aksu düşünülerek yapılıyor, daha belime kadar çıkan çorap giyemedim, hep yarım hep yarımım. En büyük endişem sokakta kayıp düştüğümde altımda yukarı çekilmemiş gibi görünen külotlu çorap olması.

*Aşkımdiyemiyorlar: Cep telefonlarında sevgili genelde aşkım diye kaydedilir. Genelleme yapmayım istisnaya kurban, abim yengemi "ev 2" diye kaydetmiş, yengemde abimi "eczane" diye.

*Adamkandırıyorlar: Sizinle; anasının memesini arayan buzağa gibi böğüre böğüre, salyalar fışkırta fışkırta kavga eden biri o sırada çalan telefona sesini incelterek bakıyor "ifinim, bıyrın, binim" Karşıdaki düşünüyor ki " ne kibar insan, ne şahane bir ses" Yalannn gerçekleri bilmiyorlar. Burada kan gövdeyi götürüyor, o ince sesin sahibi bir hayvan, bir malak!

*Tuvaleteosuruyorlar: Yabancı olduğumuz bir evin tuvaletine girince, vücudumuzdan çıkardığımız şeylerin sesli oldukları gerçeği ile yüzleşiriz. Bu gerçeği içerdeki yabancılar asla duymamalı! İstenmeyen sesleri kamufle etmek için dede yadigarı hareketleri tekrarlarız: önce musluğu açıp ortama su efekti kat, sonra orada duran muhtemelen kırmızı tuvalet tasını doldurup doldurup boşalt, tası rastgele fayansa vur, öksür, hapşır, 3 dakikada bir sifonu çek. Sana ait sesler doğanın ezgilerine karışıp gitsin.

*Herşeyikonuşmuyorlar: Kendimle konuşurken kendime dedimki "ya konuşulmadık bişey kalmadı insanoğlu konuşma kaynaklarını tüketti, malesef bitti herşey, ölelim daa iyi" karamsarlık kapladı içimi gözlerimde hüzün perileri, kanatlarımda yağmur taneleri google açıp konuşulmamış bişey kaldı mı onu aramaya başladım, ve buldum! daha doğrusu bulamadığım için konuşulmamış olduğunu buldum. Konuşulmamış bişey buldum lan! Ama ne olduğunu söylemeyeceğim o konuşulmadan kalacak, ellettirmeyeceğim!

*Çekmecedesaklıyorlar: Çorapdan bahsedince burnum sızladı, psişik bir özelliğimi gün yüzüne çıkaracağım. Yeni aldığım pahalı bir çorap ilk giymede kaçarsa hemen atmaya kıyamıyorum "tatlı kaçıklar" adını vermediğim, her hangi bir adı olmasına gerek görmediğim (çekmeceye isim verene deli derler) bi çekmecem var oraya koyup bir hafta orada eskitiyorum, bir nevi turşusunu kuruyorum. Ara sıra içime ateş düşüyor duygu dolu ellerle sırlı çekmecemi açıyor "bi giymede kaçtı yaaıı" diyip kapatıyorum, yaslarını tutuyorum. Eskisi olmayanın yenisi olmaz.

*Benziyorlar: Ketçap ve mayonezin sıkarken çıkardıkları ses ishale benziyor. Kavunun tabakta bıraktığı mılcık şey sperme benziyor. Avucumun içi eski sevgilime benziyor.

*Poşetseviyorlar: Her ortahalli türk evinde bulunur; poşetinden çıkarılmadan iki koltuğun arasına konmuş yer yer bazı bölgelerimizde ise duvara yan şekilde monte edilmiş kırmızı kadife gül demeti, içine poşet tepildikçe şişmanlayan, poşet çekildikçe zayıflayan bezden bir bebek, balkondaki çiviye asılmış içi mandal yada kuru sebze dolu migros poşeti, mutfak kapısının arkasında asılı içi ekmek dolu ekmek poşeti.

*Güyageziyorlar. Her kanalda bir tane "karış karış anadolu" konseptli proğram var. Proğramın fon müziği kati surette"yürü yavrum yürü fistanını sürü, şimdide geçti burdaan konyalının biri" melodisi ve türevleri olmalı. Proğram sunucusu 30 yaşlarındaki abimiz 3 dakikada bir espiri sandığı şeyi patlatmak zorunda, sesçilerde gülme efekti, aksi şekilde "zevzek zevzek anadolu" olmuş olmaz. Sunucunun; eline tutuşturulan gözleme, bazlama gibi yiyecekleri, adı muhtemelen emrah olan kameramanın ağzına sokması beraberinde bi dünyada laf sokması ise konseptin bir diğer parçası.

*her kızın göz kalemiyle bıyık-kaş çizilip tespih salladığı bi fotosu var.
*büyüyünce ne olacaksın? sorusuna bi altı ay "iç mühendis" dedim.
*gelmiş geçmiş en sempatik hap ismi "ertesi gün hapı"
*dün gördüğüm filipinli kadına ilk sorum "siz kuluçkadaki ördek yumurtalarını mı yiyorsunuz?
*okuduğum kitap, yandaki komşu çocuğunun 8. sınıf fen kitabı.
*Malın gözü ile konuştuk
*bırt

32 yorum:

  1. okuduğun kitaba gurban senin ahaha:D

    bi de benim öyle bıyıklı kaşlı resmim yok lan. yani çizilmişi yok. orjinalim yeterince kötü diye pff.

    ahaha o değil de sadece yazının sonunu okumuş gibi oldu. öhm yok valla hepsini okudum. poşet olayında muzır bir gülümseme bile takındım yüzüme. eheh biz de böyleyik diyerekten.

    YanıtlaSil
  2. kitabın sonundaki denemeleri çözüyorum hiç yanlışım çıkmıyo :)
    mitokondri falan.. biliyomusun glikoz çok iyi bişeymiş, ya çok etkilendim kitaptan yeminle

    YanıtlaSil
  3. bi ara desükader adlı bi dernek çatısı altında tüm yurdum erkeklerini birleştirmeyi düşünmüş, sonra kim uğraşıcak yaa deyip vasgeçmiştim.(DESÜKADER:destekli sudyen karşıtları derneği..) işsiz bi tekstil mühendisi olarak kaç gündür düşünüp duruyodum.. bu piyasayanasıl bi fikirle girsemde tosu dumana katıversem diye.. sanırım kafamda bişiler canlanmaya başladı.. bi ara kokmayan çorap üretimine girecektim ama galiba şimdi fikrimi değiştirdim. kaçmayan çorabı ben bulucam :D
    ben cem.. ;)

    YanıtlaSil
  4. roportaj da ayri bir eglenceliymis :)

    100 numarada cikardigim sesleri kamufle etmek icin ben de muslugu aciyorum :) hem de kendi evimde. baskasinin evinde hic girmem, takintiliyim evet... hem ne var yani japonlar da benim gibiymis, wcdeyken muzik caliyor falan :)

    YanıtlaSil
  5. .. ses deneme ses kontrol.. deneme.. se a ses kontrol bir ki.. puh puh...

    YanıtlaSil
  6. "avucumun içi eski sevgilime benziyor" derken? benim de sağ elim benziyor eski sevgilime.

    YanıtlaSil
  7. Mahalle oyunlarının mızıkçı bebeleri gibisin. "söylemiycem,anlatmıycam, ana ekmek ver" ne lan bu!

    YanıtlaSil
  8. 8.sinif fen kitabindan ziyade dun arkadasimin ogluna aldigini soyledigi ilkokul 2.sınıf kitaplarina ozendim ismi :Felaket Henry
    Kazıklı Voyvoda yada arslan yurekli Richard izlenimi gibi biseyler bıraktı bende, vay be bizim zamanımızda boyle kitaplar yoktu

    eczane ve ev2 gibi romantik hitaplar bence her eve girmeli sık soylenen sevgilim,askım, bitanem, zirtim pirtim hitaplari bir sure sonra bayıyor tabi, hayata herzaman yenilik ve heyecan lazım
    Bele ulasmayan corap olayini birde pazardan aldiklarinda gor poponun biraz altında kalıyor, badi badi yuruyorsun, e niye pazardan corap alıyosun dersen, degisik modeller cezbediyo sanırım cozemedim henuz o konuyu

    YanıtlaSil
  9. Oh ya! Sabah sabah rahatladım valla. İlaaaççç gibi blogggg. Keşke bende kaçan çoraplarımı saklayabilecek bir çekmeceye sahip olsaydım. Kıskandım hakketten bak...

    YanıtlaSil
  10. Hap konusunda aynı fikirdeyim

    Poşetlerde tamam

    Sütyen teli :))

    YanıtlaSil
  11. ketçapı atacam ben çöpe ihtiyacı olana bile veremem valla atıcam :S

    YanıtlaSil
  12. Bende çorapları hemen atamıyorum kıs :D Büyükannem çoraplardan paspas örüyordu eskiden Derya Baykal'da çanta filan yapıyor neme lazım işe yarayabilir saklayalım biz :D

    YanıtlaSil
  13. şey diyom işte ketçapları, çorapları, sütyenleri, poşetleri, kırmızı yapma çiçekleri, herbişeyi çöpe atalım yazımın ana fikrini buldum şu an haha, bişey daha buldum ya ne güzel hep buluyom

    avucumun içine bakınca kamili görüyorum, kamil diyorum sen misin bana bakan bu yüz? sende şerefsiz çıktın biliyosun demi kamil! hı biliyosun demi? yazıklar olsun puuu meymenetine diyor ve avucuma tükürüyorum, iyi oluyor terapi gibi

    cem naaber ?

    YanıtlaSil
  14. Güyageziyorlar; birçok proğram var cart curt hepsi aynıda sende benim gibi akın akın anadoluyu izlemişin da yazmışsın bes belli, kameramanın ağzına sokmasını okuyunca gülmekten öldüm, gülme efekti hesabı xD

    YanıtlaSil
  15. :D şu don meselesi beni öldürüyo artık. (yazını okurken de öldüm öldüm ):))

    bıyıklı kaşlı resmim olmadı hiç.
    o kaçmış çoraplarada eskiden oje sürerdim hemen kaçmaya başlarken idare ederdi o günlük :)

    YanıtlaSil
  16. konuşulmamış şeyi çok meragettim ama sen bana söylersen konuşulmuş mu ollur simii de mi?

    ishal deme ishal deme hastalıktan yeni kurtuluyorum. (domuz gribi diilmişim ama domuz gibi hiç sayılmazmışım)

    filipinli kadın ne yanıt verdi, yiyolar mıymış??

    YanıtlaSil
  17. acaba küçükken örgü banyo lifleri ve kadın külotlarıyla dolu bir odaya kapatılmış olabilir miyim? üç yazımdan birinde don geçiyor :/ korkuyorum anneee!! belkide o hamamda ki şişman kadının bacakları arasında kısıldıydımya ondan dolayı olmuştur??

    vodvil teee samanyolu tv de vardı maceracı diye bi komik adam (!) ondan sonra bunlar pıtrak gibi çoğaldılar, hangi birini sayam :)

    geçmiş olsun çikiyaya tatlış, kadın "ben yemiyorum ama çok çok yararlı bir yiyecek" dedi.

    YanıtlaSil
  18. külotlu çorabın bacak boyu uzun olsun diye bi beden büyüğünü alıyorum ben. ama bu sefer de o iki tane popo kenarından bi tane de göbekten geçen çizgili bel kısmı boğazıma kadar geliyor. o ne biçimsiz bi şeydir, her haltın düşük belini buldular onunkini bulamadılar. üstüne de çıtçıtlı zıbınımı giyince sıcak tutuyor iyi oluyor.
    poşet ben de biriktiriyorum. hatta alışverişte kasiyere çaktırmadan boş poşetleri çalıyorum çöp poşeti yapmak için. annem öyle yapardı ondan gördüm.
    ananemden de tüpün, çamaşır makinasının, damacanın üstüne örtülen örtüler var ya ondan aldım. dantelli beyaz bi şey. benim gelinliğim bile öyle janjanlı değildi. ama tüpüm öyle. süslü, yeni gelin gibi. kenarındaki boş alana da poşetleri tıkıştırıyorum.
    ve bir de vazgeçemeyengiller var. ananem ıslak mendilleri kurutup tekrar kullanıyor. bi de erinmeyip itinayla katlıyor. mutfak tezgahında kullanılan sarı renkli bezlere de yıpranınca yama yapıyor. bulaşık deterjanına mintak diyor ve tasarruf sağlamak için içine su koyup çalkalayıp öyle kullanıyor. evlendiğimde bana verdiği mutfak sırları bunlardı. ama ben ıslak mendillerle cam silmeye kalktım o ayrı..

    YanıtlaSil
  19. "sıra dışı cümle dizilişlerinin insanı" röpörtajda yazmışsın.bende seni tanımlarken hep boyle bi cümleyi kurmaya calışıyodum

    YanıtlaSil
  20. Siminya seni, yine ,yeni,yeniden sevdim.Ben Biyoloji Öğretmeniyim.Yemin ederim,kamyon çarpsın ki.

    YanıtlaSil
  21. O samanyolundaki adam, Fas'a giderken arka koltukta oturuyordu, pasaportumu düşürmüşüm, o da bulup bana vermişti, çok sevdiğim bi adam:)Allah tuttuğunu altın etsin::D

    Ya bu içine poşet konan bebek şeyini çok merak ettim. nası bebek, küçük mü, neresinden daldırıyoruz poşeti, valla istiyorum ondan:)

    YanıtlaSil
  22. eva muzur bişey buldunya hemen iste hahahah
    bak çilekperisi buradan bakınca böyle hamarat işleri yapar gibi görünüyor ondan isteyelim :)

    YanıtlaSil
  23. Cidden kafana fena üşüşmüşler :P Maxim Kukalskaya katılıyorum acayipsin bu konuda ;)

    YanıtlaSil
  24. o poşetleri her şey bimilyoncudan, zerzavatçıdan filan bulabilirsiniz. benim yaşadığım yerde yorgan döşek satan mağazaların giriş kapılarının ordan da sallanıyorlar üst üste. hatta yan taraflarında metreyle koltuk üstü örtüleri de oluyor. bu satıcıların kesin kuralları var. rastgele bi miktar söylerseniz asla o polarımsı parçadan kesmiyorlar. illaki koltuk ebatında söyleyeceksiniz.
    ben hamarat değilim. hamarat olsaydım kuru fasülye ve etleri senkronize bi şekilde pişirip lezzet bütünlüğü yakalayabilirdim bu akşam.......

    YanıtlaSil
  25. bi de eva, o bebekin karnında küçük bi delik oluyor ordan dolduruluyor poşetler. ama bi türlü paraya kıyıp alamadım ben o bebekten. çok pahalı değil ama poşet koyacağım bi şeye para vermek çok düşündürüyor beni. bi kere misafirliğe gitmiştim kadın onu mutfak kapısına asmıştı. güzel görünüyordu :)

    YanıtlaSil
  26. Bacım son ve sütyen teli mevzusuna katılıyorum, onları görünce birden hüzünlendim...bu ara hep hüzünlüyüm zaten, ühühühü :(

    YanıtlaSil
  27. Ropörtajını okudum aniden mi gelişti yoksa uzun süren bir muhabbet miydi?
    O blogada yorum yazdım ama tahminimce bir hata yaptım yorumum gitmedi.Sana yazayım yazılayım :D
    Bir yıl oldu okuyorum yazılarını.Belki dışarıdan bakınca normal bir blog kızı ve alalade blog yazıları gibi görünüyor olabilir fakat öyle değil.Taklit edilmesi çok zor bir yazı stilin var.Olayları ele alış tarzın alışılmışın dışında.Hatta biraz daha abartıp vıcığını çıkarayım.Geniş aile dizisini izlerken senin blogu okur gibi oluyorum.Mahalle ortamı,tipik varoş tiplemeleri ve en vurucusu olan ise kullandıkları dil izlerken senin yazılarını çağrıştırıyor.Düşünüyorum acaba senden esinlendiler mi:D Ciddiyim sen daha eskisin sonuçta.Tabii eski olmak bir gösterge değil.Düşüncemi yazdım oki

    YanıtlaSil
  28. Canım Siminim,

    Beceremiyorlar; Evet, beceremiyorlar.. Çünkü, "möhkem" yapmıyorlar.. Alel usul bir şekilde monte ediyorlar..
    Eh, uzun ömürlü yapsalar, eskimiycek ve biz de hemen gidip yenisini almayacağız.. Onun için möhkem yapmıyorlar..
    Bak, anlamını ben de demedim.. Kızıcanı biliyorum çünkü.. :)

    Aşkım diyemiyorlar; Gerçekten de, bir çok kişide rastladım ben de.. Kadınlar kocalarını "dükkan", "fabrika" filan gibi, erkekler de, karılarını "ev" diye, en çok da "hatun" diye ekliyor.. :)

    Tuvalette osuruyorlar; Bak, bu konuda en ileri Japonlar.. Adamlar, tuvaletlere "sifon sesi" çıkaran cihazlar koyuyorlar.. Bir düğmeye basıyorsun, sen istediğin sürece sifon sesi geliyor.. Böylelikle su israfı da yapmamış oluyorlar.. :)

    Diğerlerine yeterince yorum gelmiş zaten, bu kadar yeter..

    Öpüyorum canım, sevgilerimle.. :))

    YanıtlaSil
  29. eskiden misafirlikte wcye girince işimi görürken sifonu çekerdim. bir gece kafalar güzelken ve içerde bir grup arkadaş varken aynı şeyi yaptım. çıktığımda çocuklar "nedir bu kızlardaki sifon durumu yaa, anlamıyor muyuz ne gibi sesler çıkarttığınızı sanki" dedikten sonra artık gayet rahat işmi görür oldum. tavsiye ederim:)
    dantelli iç çamaşırını la senzadan almanızı, çoraplarınızı 1 beden büyük almanızı tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
  30. burası derya baykal proramına dönmüş ahahah :D

    YanıtlaSil
  31. Karış karış Anadolu programında bi kez ben rastladım.Yazdım bir yere hangi kanal hangi gün olduğunu.
    Uzun boylu genç bir oğlanla başörtülü annesi geziyorlar karavanla..
    Ayy ne komiik :)) Anası oğlundan meraklı.Valla çok güzel doğaçlama, neşeden ölürsün.
    Şimdi devam ediyor mu bilmiyorum.

    Hee..Bir de sen niye ten çorabıyla uğraşırsın delirmeye. Çek bi pantalon bitsin gitsin. En iyisi bile anında kaçar, hem de ilk giymede..

    Çok güzel yazmışsın Siminim şekerim..öperim...

    YanıtlaSil
  32. artık erkeklerede külotluçorap çıktı ve kolay kolay kaçmıyormuş yurtdışından kargo ile çok sayıda getirten erkek varmış bende denemek istedim ama amerikadan çorap getirtmek pek akıllıca gelmedi pentide yakında erkek külotluçorabı üretecekmiş bakalım dedikleri gibi sağlamsa onlardan giyerim artık :)

    YanıtlaSil

Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum

     Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...