Aşkların sonunda hep bir adet giden olur ya sevgili? Zaten kalsaydı aşk demezlerdi ona, başka bir çok isim verilirdi de asla aşk denmezdi. Çünkü aşk hasrete aittir vuslata değil.
Giderken de arkadaş kalınıp gidilmez ama, hem kalınıp hem gidilemez. Giden; omuzlarının üstünden dahi bakmadan ağırlığınca azapla gitmeli ki bu bilindik ve hiç bitemeyişli hikayenin adı daimi aşk kalabilsin.
Hem dilsiz ve sağır, hem arş kadar uzak, bir ölüm griliğinde gitmeli ki o giden; ardından ne beddua ne yakarışlar varabilsin.
Yok yok gitmemiştir deme ha! illaki gitmiştir, şakasına değil gider bilirim..
Kah; kapıyı sertçe kavrayıp bu sana kapak olsun, benim gibisini zor bulursun diyen pop şarkıcıları gibi ucuz nakaratları yüzüne çarparak gitmiştir.
Kah; beşik cibinliğinden beri gelinlik düşleyen bir genç kızı almıştır kollarına, düğün davetiyesi yerine dudağının kenarından alaycı gülümseme yollar sana. “düğününe beklememektedir”
Kah; kendini ölümsüz sanan diğer herkes gibi büyük büyük yeminleri dilsiz ve kemiksiz bir bebek gibi kucağına atıp, ölüp gitmiştir. Şakasına değil ha! sahiden gitmiştir.
Siyanür; eskinin krallıklarında yüzükte saklanır son nefeste içilirmiş bir yudumcuk. Ben siyanüre hiç ihtiyaç hissetmedim, giderken kirpiğimde bıraktığın bir zerre sen zehirinden beri.
Buralarda sevgiliyle hayaller kurarlarmış; pembe panjurlu evlerden bahsediyor binlercesi...Çocukları olacakmış adına aşkımızın meyvesi diyecekleri, boy boy...Birde köpekleri olacakmış mümkünse beyaz, tüylü tüylü... Birlikte tatile gidecek, kollarını açıp havaya zıpladıkları fotoğrafları olacakmış, yüzlerce...Hey! aşk’ın mirac’ında sidretül münteha’ya varan sevgili! Biz ikimiz niye hep protez bacak hayali kurardık? Bir parça metal, bir tutam plastik, üç beşte vida aşkımızın meyvesi olacaktı. Delik deşik olmuş kolların için serum lastiği almayacaktık bir daha. Alırsak da lastikten kestiği halkalarla çiçekli oyalar ören annene verecektik. Korkmayacaktık ayak seslerinden, kendimize ses çıkaran ayakkabılar alıp uykulu bir apartmanın merdivenlerinden koşarak inecektik, bacağına pembe panjur takılır takılmaz…Gece koynuna çocuğu gibi yatırdığı, öpüp kokladığı silahını köprü altında topuğumuza sıkanlara gidecektik “bakın gerçek bacaklarımız yok ama sımsıkı kollarımız var” diye bağıracaktık. Fotografımız, bin yıldır mermi gibi sabit amaçlı kalan hafızalarında yer edecekti. Şakasına değil ha! sahiden yapacaktık.
Kirpiklerimi öpeceğin için katran sürmemi sevmezdin ya...Bana sormadan gittin diye bütün kirpiklerimi yolup attım. Ve o günden sonra sana sormadan hep ama hep katranlara battım.
Buralarda aşktan bahsetmeyene taştan bahsediliyor sevgili “kalbin taştan senin” demek moda şimdi. Kimbilir belkide taşdır, binbirgece oldu bakmadım ki. Hem taş olsa ne olur olmasa ne? Sağ kolumu sen diye sol kolumla sarıp sarmaladığımı bilseler, seni küp küp parçalara bölüp şurama senden bir tac mahal inşa ettiğimi bilseler ve tac mahal'in taştan yapıldığını bilseler, taşa kötü derler miydi?
o son paragraf nasıl bir paragraf siminya...
YanıtlaSilalkışlıyorum...
"Sağ kolumu sen diye sol kolumla sarıp sarmaladığımı bilseler,"
YanıtlaSilYalnızlığı, kalan olmayı güzel anlatmışsın, tebrikler...
Bir suskunluk var bir sessizlik. Katranlaşmış dudaklarımı açamadım hiç, sen gittikten sonra.
YanıtlaSilHabele :)
aslında bilirlerdi,
YanıtlaSil:(( her yorum bölgesinde böyle bi yorum olur deme sakın cidden agladim hem anathema çalıyo :(
YanıtlaSilokudum ve kaldım öyle. Güldüm sonra, güzel bir gülüşş..
YanıtlaSilHarika yazmışsın siminyaa, yüreğine sağlık..
taş garip bişidir...
YanıtlaSilbi sürü yerde kullanırız o kelimeyi..
taş kalpli.
taş gibi hatun.
taş olsaydım keşke.
taş olduğu içindir dedim
rıhtımdaki taşlar erimediyse...
ve saire.
michelanelo abi bana göre kusursuz davut heykelini yapamadan önce...
aylarca gelip atölyedeki devasa mermere bloga bakmış...
gelmiş bakmış gitmiş.
gelmiş bakmış gitmiş.
gelmiş bakmış gitmiş.
ne yapıyorsun demişler...
çalışıyorum demiş.
ve o şahane heykel çıkmış nihayetinde ortaya.
hepimize birer michelangelo lazım o halde.
süperdi yaa ben buna ağlarım ağlarım bida ağlarım:-(
YanıtlaSilBelki sevgili de üzülmüştür içindeki hüzünleri yalnız yaşamana. Seni sen yapan ne varsa bilmek istemiştir.Ya da her şey senin "gitme" deyişini duymak içindir.Sen gitme dersen kalır belki sevgili.Onun işi daha zordur çoğu zaman, senin yerini tutmadığı için kesip atmıştır sol kolunu.Yollarını gözlemiştir günlerce,olur ya sen gelirsin de, vazgeçtim "gitme" dersin diye... üçgün üç geceyi sabah etmiştir. Kirpiklerinden düşürdüğünü okuduğunda,burnundan kan gelmiştir belki.İlle bir giden olacaksa bu hikayede kendisi kalmayı seçmiştir ve sana hem senin, hem kendisinin yerine görmezden geldiğin uzaklardan "gitme" diye seslenmektedir.
YanıtlaSilne aşkı nen? hani aşk fuck yu idi hatun kişisi!
YanıtlaSildun gece zirlayarak uyudum zaten, sabah ise geldim bu yaziyi okudum iyice depresyona girdim :) ama duygularima tercuman olmussun klavyene saglik siminya...
YanıtlaSilaşık mı oldun? hasta mı olcan? bu duygu seli başka türlü çıkmaz..
YanıtlaSilSiyanür; eskinin krallıklarında yüzükte saklanır son nefeste içilirmiş bir yudumcuk. Ben siyanüre hiç ihtiyaç hissetmedim, giderken kirpiğimde bıraktığın bir zerre sen zehirinden beri.
YanıtlaSilhem güLdürensin sen ,
hem doyasıya hayata sövdüren ..
hep böyLe kaL emi :)
gitmek anlı şanlı bir eylemdir. yarasına tuz basarak gidebilen kaç cesur ve aptal yürek var hep merak etmişimdir gidemeyişlerimde... dünyanın yuvarlak olduğunu öğrendiğimiz günden beri dönüp duruyoruz birbirimizin ensesinde Fuzuli...
YanıtlaSilAşk ki vardır gerisi vesairedir.
YanıtlaSilşimdi şu "Küresel Keriz" hiç yakışmamış bu yazıdan sonra üst tarafa.
YanıtlaSilblogunu keyifle takip ediyorum ilk kez yorum yazmanın heyecanı içindeyken tehditlerini okuyunca her şey uçtu gitti aklımdan.
YanıtlaSilNe diyeceğimi bilemedim. Şu kadarını diyeyim hiç olmazsa sonra gene gelirim.
Güzel yazmışsın siminya. tebrikler.
Bu yazı ilk anda bu dizeleri getirdi aklıma..
YanıtlaSilKimdi giden kimdi kalan?
Aslında giden değil
Kalandır terkeden.
Giden de
Bu yüzden gitmiştir zaten.
Murathan MUNGAN
Protez bacak olayı ne Siminya? Anlamadım o kısmı kusura bakmassın demi :(
YanıtlaSilsiminyaaa! aman tanrım!!! çok güzel çok çok güzel yazmışsınnnnn ..
YanıtlaSilagiz burun buktugumuz aski bu kadar efsanelestiren sonunda iki kalpten birinin tasa donusmesi belkide ve giden sahiden gittiginde ellerimizde kalan kırıntılara bakıp bundan sonra olmadıgına inandirmaya calismak kendimizi.
YanıtlaSilSiminya,
YanıtlaSilYazını çok beğendim. Özellikle de şu anda "Emre Kalcı"nın yeni kitabı "Kir"i okurken kirpik geçen paragrafa geldiğimde senin yazın aklıma geldi. Bazen bir kelimeye takılırsın ve sadece o kelimeyi görürsün ya sürekli.
Kitaptan alıntı yapıyorum.
"Kir" sf.26
"Kimsenin fark etmediği şair bir çocuk yaşıyor yan sokağımda. Kendi şiirleriyle kendi gözlerini dağlamış ve kendi şiirlerinde bile hep bir başkasına ağlamış...
Onun hep ıslak duran bir tek kirpiği var sana verdiğim kolyenin içinde... Kurumuş bir kalpte saklansın diye..."
Ağlamayı unutmuşum canım....
YanıtlaSilKısa ve öz aynı duygularla yazılmış bir Beddua...
YanıtlaSilBeddua
Unutma beni
Unutma beni
Nasıl bir beddua bu
Unutma beni
Şarkısı bile var
Farklı farklı
Beni unutma
Unutma beni
---
Hoşbuldum...
Canımın içi Siminim,
YanıtlaSilSalya sümük durumuna soktun,
Okurken işyerinde..
O ne muhteşem dizeler öyle,
Aşka dair..
Sayfada sözcükler, harfler yoktu sanki..
Onların yerinde, Taç Mahal'i gördüm..
Kalbine kurduğun, o küp küp kaya parçacıklarından..
O katranı hissettim, ürperdim..
Yanaklarıma süzülen, kirpik yerlerimden..
Hala tutuşan ellerimiz var, diye haykırarak kaçışınızın..
Fotoğrafları kazındı hafızama, yüzlerce..
..........
Öylesine etkileyici bir aşk yazmışsın ki, diyecek söz bulmak imkansız..
Yüreğine, ellerine, diline, en çok da beynine sağlık.
Dert görmesin hiç biri, inşallah..
Çok çok öpüyorum kara gözlerinden, canımın içi... :)
Sevgilerimle..
bu kızı ağaca bağlayıp yok yok meydana mum gibi dikip vecd ile kafasına kafasına aşk fırlatmalı.
YanıtlaSilne desem ki sana siminya hep yaz olur mu ?
yitip giden sevgililer için :((
YanıtlaSilçok etkileyici..
YanıtlaSilelinize sağlık ..
ya sevdiğin öldümü :(( kurgu degilmi bu kurgu????? gerçek olmasını istemediim bir yazı
YanıtlaSilaşık olmanın güçsüzlük gibi algılandığı bir dünyaya doğduk ne yazık ki. Birileri bizi acıttı, biriktirdik. Biz de kimi zaman birilerini acıttık öğrendiklerimizle. Anılar güzeldir. Ama hayaller daha güzeldir Siminya Hanım.. İllaki aşk!
YanıtlaSilbu cümleler başka, çok başka patron,önce aşk var sonra sessizliğin ve sessizlikte söylenen sesin...ne demeli ki,ne denir ki,derin çok derin bu sen, çok derinden bu sesin...
YanıtlaSilçok güzelmiş
YanıtlaSil"Kir" sf.26
"Kimsenin fark etmediği şair bir çocuk yaşıyor yan sokağımda. Kendi şiirleriyle kendi gözlerini dağlamış ve kendi şiirlerinde bile hep bir başkasına ağlamış...
Onun hep ıslak duran bir tek kirpiği var sana verdiğim kolyenin içinde... Kurumuş bir kalpte saklansın diye..."
onu anlatamadım ki, daha çok anlatmalıyım belki daha çok
"Buralarda aşktan bahsetmeyene taştan bahsediliyor sevgili, kalbin taştan senin demek moda şimdi. Kimbilir belkide taşdır, açıp bakmadımki hem taş olsa ne olur olmasa ne? Sağ kolumu sen diye sol kolumla sarıp sarmaladığımı bilseler, seni küp küp parçalara bölüp şurama senden bir tac mahal inşa ettiğimi bilseler ve tac mahal'inde taştan olduğunu bilseler, taşı kötü bilirler miydi?" BU NASIL BİR ANLATIM.. NASIL BİR DÜŞÜNCE... NASIL BİR YORUM..!! KELİMELERLE ANLATILAMIYACAK BÜTÜN GÜZEL İFADELER KALBİMLE SANA GELSİN SİMİNYA...(BuSe=anTaLya);)(L)
YanıtlaSilbu nasıl bir taş kalptir böyle...
YanıtlaSilÇok güzelmiş :'
YanıtlaSil"Kirpiklerimi öpeceğin için katran sürmemi sevmezdin ya...Bana sormadan gittin diye
YanıtlaSilbütün kirpiklerimi yolup attım. Ve o günden sonra sana sormadan hep ama hep katranlara battım."
besteledim ben bunu.
ciddimi? merak ettim bak
YanıtlaSilevet. bi gun nasil olsa duyarsin bi yerden.
YanıtlaSilgüfte siminya diycen ama dimi :şfşfş
YanıtlaSildu bakalim
YanıtlaSil