Perşembe, Eylül 15, 2011

Erol Büyükburç ile gece buluşmaları


   İşte böyle erol abi. Sonra da diyorlar ki bu kıza bi haller oldu, everince kendine gelir. Ne derdimiz varsa evliliğe bağlayın zaten anasını satiim. Evladının başka bir derdi var mı yok mu hiç kurcalamayın hiç! Daya iki tane içi boş "nikahta keramet vardır, bir çocuk yaparsan düzelir" avuntusunu, yapıştır "gelinlikle çıktın kefenle dönersin artık" tehdidini sonra otur gelişmeleri izle. Var mı bu kadar kolaycılık abi sen söyle? Tut ki kabız oldum tuvalete küstüm, tüm tuvaletler bana küstü. Tut ki kuyruk sokumum düneyden beri ağrıyor ağız tadıyla bağdaş kuramıyorum bunu da mı evlilik çözecek ha bunu da mı? Eczaneden bir koşu mushil alıp gelmek varken, ne bileyim 3-5 incir temin etmek daha kolayken beni niye gerdeğe sokuyorsunuz? Neden milleti benim metabolizmam için seferber ediyorsunuz anlamıyorum? Altının fiyatı da malumken. Yapmayın gözünüzü seveyim.

Seni severim bilirsin. Çok acayip bir adamsın, en önemlisi marjinalsin. Bugün marjinal dediğin şey kolay yetişmiyor, nereden baksan on günde bir. Beklentileri karşılamayan adamları seviyorum. Hayran oluyorum ister istemez. Mesela senin iddian başarından büyük. Şarkın var mı? varsa neye benziyor? kimsenin bildiği yok ama sen kendini elvis presley sanıyorsun. Tam tamına bunu seviyorum işte. İnsanlara göre insan dediğin böyle olmamalı; başarıdan başarıya koşmalı onları mutlu etmeli ama mutsuz olup kendini hep yetersiz hissetmeli. Bunu istiyorlar; başarırken tükenmeni, kazanırken yalnız kalmanı. Bak yalnızlık deyince yalnızlığım aklıma düştü gördün mü? Ne çok seviyoruz değil mi, konu yalnızlığa gelince kendimizi ne kadar yalnız hissettiğimizi söylemeyi, entel denyonun biri isek şayet "aslında herkes yalnızdır" lafını yapıştırmayı? Biri daha aslında herkes yalnızdır derse ağzının ortasına annemin yün tokacıyla dalacağım. Dalacağım diyen bi kerede dalsaya ya? Anca laf anca blöf.

Ben bu tepeye sık sık geliyorum. Burada oturup Ankara'nın güzelliklerini...Ankara'nın ışıltılı gece yaşam...Ankara'nın karanlık izbeliklerini seyretmek hoşuma gidiyor. Aslında böyle bir tepe yok, ikimizde biliyoruz. Sadece tepelere olan açıklanamaz tutkumun bir yansıması bu. Mesela "yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar" gibi sadece kına gecelerine kaktırılan o olumsuz türkü dışında tek bir şarkısı olmayan tepelere kıyasla, hakkında binlerce şarkı yapılmış dağları o kadar sevmem. Çıkamadağım zirve benim değildir. En üstüne oturup aşağıları seyredebildiğim şey benimdir. Düzlükleri de sevmem. Tamamına hakim olamadığım hiç bir şeyi sevmiyorum galiba.

Mesela bir adam seviyorum tamam mı? Erol abi? Erol abi uyudun mu? Sana orada çok haksızlık yaptılar abi, dans star mıydı? pop satar mıydı neydi orada. Tabi ki en çok sen konuşmalıydın, yaşayan efsanesin sen kokulu mum mu?!! Dinle bak şimdi, bir adama tutuldum diyelim. İlk günler ben buna bir abanıyorum bir abanıyorum fellahı şaşıyor adamın. "Lan bu kız cidden sevdalandı bana iyi mi?!  Ömrümde bi anamdan böyle ilgi alaka gördüm bide bundan, du bakalım hayırlısı" diye düşündüren bir seviye var, hatunların çoğu bilir. Oraya kadar yükseltiyorum ısıyı. Hani hakim olmak dedik ya? Bir nevi adamımın duygularında hakimiyet kuruyorum. Veriyorum odunu veriyorum küsküyü. Küskünün erkek cinsel organı olduğunu biliyorum abi. Belime plastik zımbırtılardan takıp adam düdüklediğimi mi sanıyorsun? Duygu sikmekten bahsediyoruz şurada. Alla alla ya...
Velhasıl sevdiğimi iddia ettiğim adamı, çözemediği bir bilmecenin ortasına koyup toz oluyorum mevziden. Garibim beni kaçıracak bir hata mı yaptığını düşünüp, debelenip dursun artık. Benden ölesiye nefret etmeye kadar bekliyor, bekliyor ki belki geri dönerim de aynı şekilde severim diye. Sonra söve söve gidiyor. Sevmiyor muyum? Daha fazla hemi de. Yalnızca sürdürmeyi beceremiyorum. Başa "Yalnızca" kelimesini getirerek cümleyi hafifletmeye, hatamı örtbas etmeye çalıştım ama olmadı di mi? Neden böyle ediyorum abi?  Neden yani suçlarımı hep afilli laflarla süsleyerek kurtarıyorum paçayı? Kim öğretiyor bana bunları? Orospu çocuğu muyum acaba ben? Gavat dölü müyüm? Puşt tohumu muyum lan ben?

 Tamam sakinim tamam. Aştan meşkten bahsedince ateş basıyor beni. Duymasın bizimkiler hemen "everekte sönsün" yorumu getirirler. Ateşin sönmesi iyi bir şeymiş gibi sanki.
Ateşin var mı abi? Şu elimde sohbete hava katıyor diye tuttuğum sigarayı yakayım bari. Bugün sigaraya başlama günüm olsun şerefine. İçkiye de mi başlasam ki? Tiner fiyatları ne alemde? 10 yaşına kadar fıçı gibi içki içiyordum da sonra bırakmak zorunda kaldım. Detayları siktir et. Başlama diyorsan eğer bana şu dertlerimi unutturacak bir halt öner. Mümkünse tüten bir şeyler olsun dumanında boğulayım. Ot deme laşkına. Temini zor onun. "aslında herkes dertlidir" diyeceksen hele hiç ağzını açma. Elimi artiz kanına bulama benim kıçımın elvis preslisi. Kızma sakın. Kızıp ta gitme. İyi hissedeceksen eğer kıçım fena değildir benim. Sıkarlıt cansın'ın ki kadar olmasa da kendi çapında olayı kurtarır yani. Gitme otur işte konuşuyoruz.

Ben çabuk arkadaş kaybediyorum galiba. Ya da arkadaşlar kaybolmak için bahane arıyor. "dahi anlamında ki de" leri yazamıyorsun diye gidilir mi abi? Mention siliyorsun diye? Komik videosuna like yapmadım, ilişkisini beğenmedim diye? Hassktr konuştukça rep için admin bıçaklayan forum ergenine bağlıyorum ımığa koyum. Şu verdiğim örneklere bak hele. Üzerine afiyet biraz da kabayım. Konuşmamda aksanlı aksanlı böyle. Aksanım olduğunu bilmiyordum varsa bir aksanım taş çatlasa rus aksanıdır falan diye umut ediyordum meğer düpedüz Ankara aksanı yapıyormuşum ya la?  Şu şarlatan gazeteci tayfasından biri ile konuşma hatasında bulunmuştum geçen yıl. O demiş bunu. Ezik diye de eklemiş. Sanki ben Cihan Ünal ile Hülya Koçyiğit'in kızıyım diye iddia ediyor, yazılarımda "epic! şaşırtıcı derecede maskülen, hımm oldukça avangard" gibi kelimeler kullanıyorum da konuşmamı duyunca dumura uğruyor dürrük!
 "Herhalde" yerine "ellaam" diyen bir anneyle çorbayı tenceresiyle tepesine diken, çişini yağ tenekesine yapan bir babadan anca bu çıktı totoşum napcan. Osura osura izlediği behzat ç. lan lun yapınca şahane senaryo, ben diyince ezik aksan. Pezevenk.
 Ben niye bu gece böyle atarlıyım abi? Erol abi? Hişş! Bu sefer sahiden uyudu adam. Peki uyanınca devam ederiz o zaman.

21 yorum:

  1. sevdadandır sevdadandır,sevdadandır dedi annem aldırma ,aldırma sezeryan yaparız.erol abiyi de öptüm :p

    YanıtlaSil
  2. Esasında, yazının içeriğiyle alakalı birkaç kelam edecek, benim de başımdan geçen benzer hadiselerden dem vuracak, bilhassa şu yalnızlık mevzuuyla alakalı üç beş yakınmada bulunacak, bu arada soluk kesici güzellikte bir hikayesinde "İnsanlar her yerde böyle. Yaldızlı karyolalarda çift yatanlar bile tek. Yalnızlık dünyayı doldurmuş.” buyuran Sait Faik'e selam sarkıtacak, neticede; lafı çokça uzatıp, sende "Bu hususlar da, bu düşünüşler de galiba yalnız değilim." hissiyatı uyandıracaktım.

    Lakin, üzerine afiyet, biraz canım sıkkın, biraz da moralim bozuk. Gevezelik edesim hiç yok. E bir de üşengeçler şahı, tembel tenekeler efendisiyim.
    İşbu sebepler yüzden, yalnızca, "İyi yazıyorsun. Kaleminin feci tiryakisiyim. Daha sık yaz." deyip, kaçıyorum.

    YanıtlaSil
  3. Siminya, gene vurdun abalıya, Erol abin damardan amonyak çekti hastanede. Seni sayıklar durur be Siminya. Evlenme sakın binlercesini öldürürsün böyle edersen.

    YanıtlaSil
  4. Buna benzer bir yazı ben de yazmalıyım sanırım .

    YanıtlaSil
  5. bu ara ben çok durgunum böyle geceleri korkarak uyanıyorum ara ara sabah da annem odama gelmiş yine korkarak uyanınca gördü tabi üstüme abandı noldu annem noldu diye yok bişey dedim kabus gördüm heralde durdu durdu noldu annem bak söyle çekinme evlenmek mi istiyosun söyle annem anlayacağın o dert bende de var beni bi solgun bi durgun görmeye dursun bi psikoloğa gidelimmi den önce evlendirelimm mi seni diyo yaa cıkss demekki ben de kabız olsam ve bunu bilseler beni de evlendirmeye çalışacaklar yok yok bunu bilmemeleri lazım belli etmemeliyim gülücükler saçiim etrafıma böyle bir neşe bir umursamazlık falan ama yok ozamanda evlendirmeye kalkarlar bu kızın vakti gelmiş tamamdır derler ben de tmarhaneye direk :(hassiktir ne biçim iş bu ya ne dir dertleri ne istiyolar bizden ziminya

    YanıtlaSil
  6. Çok güzel bir yazı. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  7. evet yalnızlık konusunda yalnız olmadığıma ikna oldum. sait faik yalnızlığın öfkesiyle istanbul'a haksızlık etmiş. söz konusu yalnızlıksa eğer mekanın, zenginliğin, karyolaların önemi yok demiş ama keşke ankara için yazılsaydı o satırlar. ben öyle farz edeyim olmadı.
    sevmekle her şey bitiyor buda su götürmez.

    YanıtlaSil
  8. "ayıp öyle denmez"lerle büyümüş bi tiineyycırın sanalda zıbırtmanın zirvesindeki hali ve tavrı içindesin.. yazmaya devam arkandayız.. (ama sen yine de kimse varmı diye bakma arkana.. )

    YanıtlaSil
  9. Her yazında biraz daha şaşırtıyorsun beni
    Hem farklı şeyler yazman hem de bunu çizgini bozmadan yapman harika
    Güldürüyor musun? Sorguluyor musun? Yazarken ağlıyor musun? Çözemiyorum

    Blog yazmak zor iş simi
    Üstelik bunu hep iyi yapmak en zoru
    Lütfen bırakma yazmayı LÜTFEN

    YanıtlaSil
  10. erol abinin spermlerini kaçırdılar simi. bi erol abi uyursa diğerleriynen dertleşirsin. nopıroblım.

    YanıtlaSil
  11. sen yaz ben okuyayım müthiş bir ikili olur böylece.. destansı hatta :))

    YanıtlaSil
  12. Yalnızlık kalabalık olmaktan kat ve kat iyidir Siminya. Erdal Altun'un bir yazısı vardı yalnız kalan insanın kalabalıkları ve diğer insanı daha iyi anlayabileceğini anlatan. Tarihte yalnız kalan insanlar diğerlerinden daha azimli olmuşlar. Yalnız insan duygusal açıdan üretken olur kendisi de isterse elbet. Garip ama bu yapayalnız yazına güldüm. Gülse miydim? Birsel mi? =)

    YanıtlaSil
  13. http://www.youtube.com/watch?v=DE1H5oUiEPc&feature=related Şunu dinleyerek okudum, yorumu okurken öneririm.

    ''Hayat, herkes için iki insanın çaresizliklerinin ürünü olarak başlıyor. Bu iki insanın ürünü olarak; onların bize verebildikleri ve veremedikleri dahilinde ruhsal yapılanmalar oluşturuyoruz. Yani çaresizliklerinin ürünü olduğumuz anne-babamızın eksikliklerinin de taşıyıcısı oluyoruz. Bugün "Ben Buyum" diyip savunduğumuz şeyler ne kadar bize ait? Kendimize ne kadar yakın ya da yabancıyız? Anne-babadan alınan güzel- sağlıklı taraflar kadar sağlıksız-eksik bırakılmış taraflar da var. Bu sağlıksız, eksik bırakılmış tarafları önce kendi içimizde kabullenebilmek için telafi edici, savunmacı yapılar oluşturuyoruz. Tabi bu yapıları asıl sorunu derine gömerek yapıyoruz. Yani kurduğumuz yapılar bizi kendi meselemizden uzaklaştıran, sahteleştiren yapılar oluyor. Ve insan bu yapılanmalar üzerinden kendine bir yaşam kuruyor. Bu; bugün 'ben buyum işte' dediği hayatın kendisi oluyor. Kendine yabancılaşmış, sahteleşmiş insanın bunun farkına varabilmesi ise oldukça güç oluyor. İşte bu noktada insanın sahteleşmişliğinin, kendi içinde kurduğu sahte yapıların farkına varabilmesi için yıkımlara ihtiyacı var. İnandığı, öğrendiği, bildiği her şeyden uzaklaşmaya ihtiyacı var. Çevresine, annesine babasına, yaşadığı yere, yaptığı işe, okuduğu okula vsvs. Tüm bunlara karşı kökten bir eleştirel bakışa ihtiyacı var. Tüm bunları hayata geçirebilmek için yalnızlık bir ihtiyaç; tüm bunların içindeyken yalnızlığın bir sonuç da olduğunu görürüz.''

    Birde; öptüm nedensiz.

    YanıtlaSil
  14. merhaba sımınya .ne zamandır okumamıstım unutmustum mallıklar yapıyorum bu aralar.senı okurkende mallık yapıyordum gercı.yalnızlık cok garıp bısı.hepımız bagırıyoruz bloglarda yalnızım dıye ama işte bırbırımıze hıc yüz vermıyoruz göt kalkıklıgı işte.mesela salakmısında yalnızsın sen.al işte ben varım her yalnız oldugunda benı ara konus senın yanına gelıyım bısıler yapayım sankı hayatımın en onemlı ınsanı senmıssın gıbı davranıyım.yanı yaparım cıddı olarak.ama sen bunu istemıyorsun.aynı bokluk bendede var.yalnızız derken bıle yalnız degılız.yalnız değilde uzagız biz.neyse güzel yazamadım şimdi ama ciddi anlamda bir götlük yalnızım demek.en azından senın ıcın götlük.çünkü istersen yalnız olmazsın.yalnız oldugunda ara benı:) ama ben yalnızım ıste.lan ciddi ciddi snaa sinirliyim.çünkü ben yalnızım diye yazı yazıyorum sonra sneı okuyorum bakıyorum sende yalnızım dıyorsun.siktirgit diyorum işte buna.ben asıl yalnızım cunku senın yalnızlıgın benım varlıgımla çürüyor aslında.sen yalnızlıgı benı ıstemedıgın ıcın secmıs oluyorsun.neyse konu cok karıştı kafamdan.yazını cok sevdım.her yazını sevmemekle beraber bu yazını sevdım cunku sınırlenmıssın salak gıbı o hoşuma gitti.iyi geceler.

    YanıtlaSil
  15. banamı güldün:) ezikçe sordum bu soruyu hoşuna gider diye.yoksa hiç üstüme alınmayabılırdımde aslında.zaten mantıklısıda oydu.ama şimdi saat 23.51 ben eve gıtmemek ıcın gırmısım bır ınternet kafeye.ınsanlar evden ınternete gırerken sen ara sokaklardan bır ınternet kafeye gırmıssın yanında 10-15 yas arası oyun oynayan cocukların birbirlerine karsı konusmalarını dınlıyorsan ve acıp tanımadıgın ınsanların blogunu okuyorsan ozaman işte güldüm piç diyen birisini ekran başından umursamazca karşılayamayabiliyorsun.bunuda yayınlamazsan ıyı olur.yayınlarsanda cokda onemlı degıl ama rahatsız edıcı buldum bu yazıyı bır anda.bugun canım aşağılık kompleksıne gırmek ıstedı.yanı daha dogrusu aşağılık kompleksimi gösteresim geldi.yine iyi geceler

    YanıtlaSil
  16. "Tam amına hakim olamadığım hiç bir şeyi sevmiyorum galiba" demişsin simişka kabuğu. Ben de öyle, ben de öyle...Bi de "Mesela bir ad am seviyorum tam am mı?" diye soruyorsun. Eğer ad am tam am olmasaydı sen onun duygularını sikemezdin. Demem o ki; senin her yazdığın ablanın hesabına yol, su, elektrik olarak geri dönmüştür.Bundan sonra dönmesine gerek de yok artık. Çünkü, güzel olanı çirkin, iyi olanı kötü,gerçeği yalan,sahih nesepliyi piç ettiniz. Daha ne istiyor sunuz?

    YanıtlaSil
  17. Rahat ol! Everemezler zaten. Mümkün değil.

    YanıtlaSil
  18. eline sağlık teşekkürler

    www.yuklex.blogspot.com

    YanıtlaSil

Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum

     Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...