Kadınlar hamamı filmlerde öyle
anlatılır ki. Renkli peştemal sarınmış kadınlar
ışıl ışıl bir ortamda keselenir , kikirder, yıkanır. Bu filmleri izlerken, yönetmenin hiç kadınlar hamamına gitmediğini, çoğunlukla da erkek olduğu için gitse de sağlam çıkmayacağını düşünürüm. Benim kadınlar hamamı deneyimim iyi deneyimlerim arasına girmedi. En son 12 yaşında gittiğim hamamların üzerimdeki en kötü etkisi , kadın ve hamamın aynı kokuda olduğunu , büyüyünce kükürt gibi kokacağımı düşünmemdi. Buna çok üzülürdüm.
Annem periyodik hamam günlerine giderken, beni elinde çanta gibi hiç sevmediğim bu kötü kokulu havasız ortama sürükler, gitmekte diretirsem de bir terlik indirirdi. Hamamda yüzlerce şişman kadın ve adını koyamadığım bir uğultu olurdu. Acaba hamam mı uğulduyordu? Yoksa tıpkı filmlerdeki gibi kadınların konuşmaları, bana uğultu olarak geri mi dönüyordu bilmiyorum.
Ortasında göbek taşı kenarlarında kurnalar olan bildik hamamın, pek
çok bilinmeyen başka bölümleri vardır. Bunlardan birinin kod adı: "hususi" Parola: “hususiye götüreyim mi seni” Yani “gız sevişek mi” Şehir veya ülke dışından akrabalarının yanına kalmaya gelmiş evli çiftlerin seks yapmak için kullandıkları özel kaplıca odaları. İçinde küçük bir havuz ve geniş bir minderli bank bulunuyor. Görünüşte toplu kaplıca kullanmak istemeyenlerin kullandığı bölmeler gibi dursa da tüm halkın bildiği tek gerçek, bu odalar sadece sevişmek için. Kadınlar bir araya toplaşıp kaplıca fingirdeşmelerini anlatıyorlar. Pazarda taze marul seçerken gayet usturuplu duran abla hususiyi gümbürdetiyor, sen daha otur
İçeriği muallak özel kabinler, havuz bölümü, üst katlar, karanlık kuytular. Girer girmez kendimi havuzun içine gömer, annem yıkanana ve dedikodularını ilgili makamlara iletene kadar orada dururdum. Hamamın hiç bilinmeyen yönlerinden birini ablamla geldiğimiz gün öğrendim.
ışıl ışıl bir ortamda keselenir , kikirder, yıkanır. Bu filmleri izlerken, yönetmenin hiç kadınlar hamamına gitmediğini, çoğunlukla da erkek olduğu için gitse de sağlam çıkmayacağını düşünürüm. Benim kadınlar hamamı deneyimim iyi deneyimlerim arasına girmedi. En son 12 yaşında gittiğim hamamların üzerimdeki en kötü etkisi , kadın ve hamamın aynı kokuda olduğunu , büyüyünce kükürt gibi kokacağımı düşünmemdi. Buna çok üzülürdüm.
Annem periyodik hamam günlerine giderken, beni elinde çanta gibi hiç sevmediğim bu kötü kokulu havasız ortama sürükler, gitmekte diretirsem de bir terlik indirirdi. Hamamda yüzlerce şişman kadın ve adını koyamadığım bir uğultu olurdu. Acaba hamam mı uğulduyordu? Yoksa tıpkı filmlerdeki gibi kadınların konuşmaları, bana uğultu olarak geri mi dönüyordu bilmiyorum.
Ortasında göbek taşı kenarlarında kurnalar olan bildik hamamın, pek
çok bilinmeyen başka bölümleri vardır. Bunlardan birinin kod adı: "hususi" Parola: “hususiye götüreyim mi seni” Yani “gız sevişek mi” Şehir veya ülke dışından akrabalarının yanına kalmaya gelmiş evli çiftlerin seks yapmak için kullandıkları özel kaplıca odaları. İçinde küçük bir havuz ve geniş bir minderli bank bulunuyor. Görünüşte toplu kaplıca kullanmak istemeyenlerin kullandığı bölmeler gibi dursa da tüm halkın bildiği tek gerçek, bu odalar sadece sevişmek için. Kadınlar bir araya toplaşıp kaplıca fingirdeşmelerini anlatıyorlar. Pazarda taze marul seçerken gayet usturuplu duran abla hususiyi gümbürdetiyor, sen daha otur
İçeriği muallak özel kabinler, havuz bölümü, üst katlar, karanlık kuytular. Girer girmez kendimi havuzun içine gömer, annem yıkanana ve dedikodularını ilgili makamlara iletene kadar orada dururdum. Hamamın hiç bilinmeyen yönlerinden birini ablamla geldiğimiz gün öğrendim.
Büyük ablamı, gür kaşlı ve bıyıklı bir teyze tepeden aşağıya süzüp, anneme;
-Kızın güzelmiş, benim oğlumda güzeldir. Eviniz nerde hanım? dediğinde
hamamların görücü usulünün, düğün salonlarından sonraki bir alternatif olduğunu anlamıştım. Anneler kızların vücutlarında kusur olup olmadığını hamamda daha iyi anladıkları için süsün püsün beşiği düğün salonlarından daha çok hamam geliyorlardı. Karnında kocaman bir doğum lekesi olan kızı, dışarıda giyinikken anlamaları olanaksızdı tabi. Burası kurbanlık seçmek için en ideal çadırdı anlayacağın. Gelmişken de yıkanıyorlardı. Görücü sisteminin temizliği teşfik eden yapısı kimin aklına gelir?
Ben havuzun içinde saklanırken buralarda neler dönüyormuş meğer. Kız beğenmeler, alıp vermeler, kına geceleri, sadece göbekler değil ülkenin gelecek nesilleri de burada göbek taşına yatırılıyordu. Hamam deyip geçme.İlerleyen günlerde ablamın kına gecesi de iğrenç kükürt kokusuyla, su böreği kokusu arasındaki bir kokunun hakimiyetinde bu hamamda yapıldı.
-Kızın güzelmiş, benim oğlumda güzeldir. Eviniz nerde hanım? dediğinde
hamamların görücü usulünün, düğün salonlarından sonraki bir alternatif olduğunu anlamıştım. Anneler kızların vücutlarında kusur olup olmadığını hamamda daha iyi anladıkları için süsün püsün beşiği düğün salonlarından daha çok hamam geliyorlardı. Karnında kocaman bir doğum lekesi olan kızı, dışarıda giyinikken anlamaları olanaksızdı tabi. Burası kurbanlık seçmek için en ideal çadırdı anlayacağın. Gelmişken de yıkanıyorlardı. Görücü sisteminin temizliği teşfik eden yapısı kimin aklına gelir?
Ben havuzun içinde saklanırken buralarda neler dönüyormuş meğer. Kız beğenmeler, alıp vermeler, kına geceleri, sadece göbekler değil ülkenin gelecek nesilleri de burada göbek taşına yatırılıyordu. Hamam deyip geçme.İlerleyen günlerde ablamın kına gecesi de iğrenç kükürt kokusuyla, su böreği kokusu arasındaki bir kokunun hakimiyetinde bu hamamda yapıldı.
Hamama son gidişimde kendimi yine havuzun içine gömmüştüm. Orada hem
annemden hemde tıpkı ablam gibi beni oğullarına bakan kadınlardan kaçıyordum. Yaşımın küçük olması sadece beni bağlayan bir engeldi. Havuzun kaynar suyu içinde nefes tutma oyunu oynuyor, bir suyla yapılabilecek her şeyi yapıyordum. Son kez nefesimi tutup suya daldım ve dipte yüzmeye başladım. O ne! büyük beyaz balina bana doğru geliyordu. Arkaya doğru yüzecek nefesimde kalmamıştı, hemen suyun yüzüne çıkıp İmdattt! İstemeliydim.Suyun yüzüne çıktığımda kafam herbiri 5 okka gelecek büyüklükte iki
meme arasına sıkışmıştı. Bu büyük beyaz balinanın memeleriydi. Kafamı memeler arasından kurtarırken çok acılar çektim. Kafam meme değilde kalça loblarına girseydi büyük ihtimalle çocukluğumda o göte girecekti. Yukarı doğru kafamı kaldırdığımda, azı dişleri altın kaplama olan balina teyze bana sırıtıyordu.
O günden sonra hamama asla gitmedim. Hamamları ve
balinalı özellikle büyük beyaz balinalı filmleri hiç sevmediğimi söylememe
gerek yok. Annem mi? Hala haftada iki kez hamama gitmeye devam ediyor ve fena
halde kükürt kokuyor.
biz 1-2 ayda bir erkeler toplanıp gidiyoruz, ve çok pis bir kahve muhabbeti yapıyoruz. eğlenceli oluyor.
YanıtlaSilson gidişimize tellak bizi keselemek için sıraya koymuştu. içimizden biri tellak geldiğinde yoktu ve onu görmemişti. biz göbek taşını çevreleyen bölmelerin birini kapatmış harala gürele konuşurken bizim bölmeye bir adam girdi. kaytan bıyıklı, yamuk göbekli ince bacaklı.. bizim tellak görmeyen arkadaş ayağa kalkıp
- gidelimmi? dedi.
- nereye ?
- ne bileyim işte, nerede yapacaksın ?
- ne yapacağım, sapıkmısın ulan, çaktımı birde yer çakar !!!
meğer içeri giren bu sıradan hamam adamını bizimki tellak sanmış..:)